Kapına Siyah Gül Bırakıyorum
bir kahvelik vaktim kaldı sabahın köründe sana
örtüyorum serin yalnızlıklarımı payıma düşen hasretlerle... bedenimi uyutmak istiyor gözlerim bulutlar gözlerini açmadan önce, satır aralarına yazılıyor sustuklarım... intihar ederken kuru yapraklar içimden dökülemeyen sözlere ve kaleme öğretmenlik yapılmıyormuş meğer... yazamadıklarım yüzünden şiirlerde alacaklı artık benden kırıklarla dolu zaman alçıya alınamayan ve sızlayan... gülüyorum şimdi kendime yokluğunu bile sahiplenişime, bir gün geliş yolunu bulursan eğer davet falan beklemeden gel... umutlar ekiyorum yine içime çifte pencereli hücremde; bulutlara yıldızlar asıyorum akan sulara adını yazıyorum, martıları koparırken göklerden iki damla yaş akıtıyorum tenimden... hayatın ziline basıyorum yanan mum misali eriyorum bahçende ki yasemenleri bile kıskanıyorum bu satırları da böyle bitiriyorum çünkü özleminle mürekkepleri ağlatıyorum... kapına siyah gül bırakıyorum alırmısın bilmiyorum... Sibel Bozbay |