hiç kimse görmedi yalnızlığımı gecede doğdu dolunay hüzünle yüzüne bakıp sessizce hüzmelerinden sordum seni; bir bulut çekti yüzüne ’beni gör, onu görme!’ dedi...
sarardı önce, soldu sonra karardı birden ve kayboldu ve ben de yittim peşinden; ne sen kaldın ne de ben...
kim bilir, belki de ikimiz birden her zaman ve her yerdeyiz çektiğimiz içimize her solukta sevgi ve özlemdir bu boşlukta uzatsak ellerimizi, belki değeriz birbirimize...
öyledir öyledir, aşk adamı söyletir bulutlara köle verir yangınlara, küle verir körükleyip ciğerlerimizi, bir yanık türkü ay yüzünü güle verir...
hey acımasız felek; senin midir yoksa benim mi bulutlarda gezen ay yüzlü melek?!
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
AY YÜZLÜ MELEK şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
AY YÜZLÜ MELEK şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Eğridir'de, (bizim zamanımızda böyle bilinirdi, adı sonradan" Eğirdir" yaptılar) iki dönem komando kursu gördüm. dağlarını dolaşıp, Sivri'den göle karşı sigara tüttürmüşlüğüm vardır. Bizim zamanımızda bilgi kuvvet idi ve o dağın üzerinde "BİLGİ KUVVETTİR" yazardı. Sonraları bilgiyi boşlamış olacaklarki "Güçlüyüz, Kuvvetliyiz, Cesuruz" gibi aptalca bir yazı yazdılar. Yazıyı değiştirenin kuvvetin bilgiden alındığından haberi yoktu galiba.
Gönderdiğiniz şiir de çok güzel.
Selam ve saygılarımı sunarım. Pembe için ayrıca teşekkürler.
kuş uçumu, düş göçümü uzak kentleri geziyoruz seninle, alaca akşam rıhtımındayız Mavi Göl’ün, beyaz zarif bir kuş gibi taştan taşa sekiyorsun lotus çiçekleri açıyor yüzün suda, yakamozlanıp gece yarısı sevdayla karşıma alıyorum seni; çığ düşüren gözlerin, kar topundan ’Dolunay’ esiyor meltemin, yalanıyor kumsal, gizleniyor izlerin kıyılarda usulca
değil mi geldin, ayağın değdi buralara, eğildin suya hayran, o da hayrandı kuğu olaydın içine dalıp, renkten renge girer her an Eğirdir-Hoyranlı hüznün en güzel yelpazesini dokur atlasında güneş, serer suya ibrişim neler anlatır bilsen kıyıda rüzgâr, batan güne nispet salkımsöğüt gelincik köpüren bulutlarda evrilir zaman, eğilir dağlarına, eğrilir sicim sicim
çifte düğümlenir hüzün, gamzelenir tomurcuk gül nektarlanır dilin, esin perim ’Öyleyim!’ derdin, halıcı bir kız gibi gülümseyip; sevgiyle dokunur, ürperirdim gökte arar, yerde bulurdum seni, bakıp el sürmediğim; büyüyen yalnız evren değil içimde sevgin, özlem sardı benliğime, gerdanında ay yumağıyla, kendinden iri güneşe dönen yüreğim, kozasını ışıkla ören yaşlı bir ateş böceği şimdi
aşka gönenç duygularımın artıyor madalyası gündelik; altın, gümüş, inci talihimin tarihinde en büyük hazine dairesi, en parlak yaşama sevinci ylıdız yıldız gözbebeklerin, bekliyorum hilâlinde ay’la Venüs’ün geçişini batırıyor pergelini güneş, göğsümde bir gül dikeni, seni çiziyor sonsuz boşluğunda evrenin, kan gölünde güllerim, eksenimdesin sürekli ... ''BİR MİDAS SÖYLENCESİ: BULUT GÜVERCİN'' ADLI ŞİİRİMDEN...
Sabaha güzel bir şiirle başlamak ve merhaba demek çok güzel, yazdıran yüreğinizi usta kaleminizi kutlarım hocam... İyi hafta sonları ve selam saygılar...
bulutlara köle verir
yangınlara, küle verir
körükleyip ciğerlerimizi, bir yanık türkü
ay yüzünü güle verir...
hey acımasız felek;
senin midir yoksa benim mi
bulutlarda gezen ay yüzlü melek?!
bence senin olsun
:)
çok güzeldi yine ama ben dün okuduğum o tarihi eseri arıyorum bulamadım
kaleme selam olsun
saygımla...