nejla'dan ayrılıkişte şöle böle derken bir tarafta naz bir tarafta niyaz can çekişirken bari ayrılalım dedik aşkım nejlaylan turşunu kursunlar senin -kilerde belki lazım our diye ilerde vermese vermesin seni hacı bey benim gibi mütedeyyin birine bir gün buluştuyduk semtin parkında dedi "kimse varmaz demi işin farkına" dedim "yok be gülüm seni kim takar" "kim sana ben gibi yanarak bakar" "e peki o zaman hadi hoşçakal" “hop” dedim “portakal işte orda kal” “ne var len ne diyon “dedi kızarak "hakkım varsa helal ettim sen de helal et" helal ettim ben de kalan hakkını bir küçük bakiye kaldı ya olsun o da bana nazar diye yazılsın ha bi de "ver"dedi" mektuplarımı " ben de öpücüklerimi istedim "geri" olmaz dedi inat etti bu sefer olmaz ki ne olmaz keçiden beter bu son görüşmemiz bir kere yeter öpersem o güzel yanacığından "olmaz" dedi omuzlarını silkti "olmaaaaz" dedi güldü yüzüme baktı zorlan olursa olur cinsinden velhasıl ayrıldık o gün nejlaylan bir gece biranın vurdum dibine kafam çakır tilkiler dumaz yerinde girdim karanlıkta apartımana galiba yatsı okunuyodu mübarek saatte olur mu deme hacı camidedir ya da kenefte nejla da yatmıştır bu vakitlerde çıktım merdivenden çatı katına sarktım bi urganla aşağı kata kendimi usulca balkona attım yaz gecesi…hava sıcak nejla piliç gibi yatmış yatakta zannettim ha yandı ha da yanıcak sıyırmış üstünden picamaları don sebastiyan yatar odada pencereyi açıp daldım odaya elimde aldığım ucuz hediye ilk evela kilitledim camlı kapıyı tecrübeylen sabit n’olur ne olmaz anası odaya dalarsa diye korkudan değil ha inanın billa sadece tedbir maksadıyla şey olsun diye nejla tavus kuşu gibi uzanmış tam teçhizat yatar o vaziyette yeminlen hani derler ya armut dalda sallanır sallandıkça ballanır ya hu bir lekecik olmaz mı ette yok tillahi bir ben nazarlık olsun şerefsizim hem hiçbir yerinde de yok… başını yastığın altına sokmuş yok o kendi başını kendi yastığının… uyuyo pireler oohoooooo el fenerini yüzüne doğru tutunca saçları takıldı gözüme birden saçları sarıydı benim nejlamın bi başka havalar var endamında biraz kilo almış derdinden herhal yüzü karanlıkta pek seçemedim ben bu horlamayı iyi bilirim bu ter kokusunu az mı çekmişim… ah ülen ah dedim kendi kendime ve mismillah diyerek hayırlısıylan sevgililer günü sürprizi olsun olimpik havuza serilir gibi girdim koynuna aşkım nejlanın “mmmmm” dedi elini sardı boynuma ne de yakışırmış benim koynuma dönünce yüzünü benden tarafa ayrılık acısı değmiş yüzüne burnu bi uzamış,ağzı büyümüş dudakları sanki daha küçülmüş kaşları unutmuş banyoda herhal anam…. anam… bu nejla değil be bu başka karı der demez uyandı bu sefil hatun.. çığlık çığlığa açtı camları “yettim…” dedi biri gayet derinden bu yaşta vurulup gitmek olur mu? böyle masum katledilen “şehit” olur mu? “Eşhedü enlaaaa…” dedeim içimden kapı zorlanırken balkona çıktım kendimi boşluğa doğru bıraktım ambülans şoförü sırıtıp durur hemşire “abi be bi daa anlatsana “ diye dem vurur valla dedim ben nejlanın kurbanıyım bana ikinci kata gel dedi yalnız ben de öyle yaptım saf olduğumdan ne biliyim nejla üçüncü katta beni vursun diye nalbur nurettin adresi vermişmiş onun katına ben de masum çocuk nerden bileyim nejlanın hıncını tahmin edeyim nalbur tam kapıyı açıp girince odadan kendimi attım aşşaa bahçeye düşmeden vurdum demire kafa üstü düştüm çiçekliklere sayın abim dedi gülerek şoför kıçındaki kurşun nereden geldi o hızla deriyi o kadar deldi kasabın elinde pompalı tüfek yattığım yerde bana salladı ahhh anam bu yara iyleşmeyecek böyle yüzü koyun mu kalacam dedim hemşire gülerek yüzüme baktı bir müddet kullanmayacan bu g..tü dedi. ulan nejla senin alıcan olsun seni de bu hale sokucam bir gün “işallah” deyin lan “işallah” dediler şoför hemşire “işallah ağabeycim diğer sefere” |
süperdi
akşama kadar okuduğum şiirlerden sonra bu süper gitti
ya nasıl anladınız onun teninin hiçbir yerinde bir leke olmadığını
valla bravo üstadım
tebriklerim kahkaha dolusu