EY SEVGİLİDil lal, göz yaşlıyım, seyrindeyim alemi Meftunum o göze, bad-ı sabah yelimi Es nev-i bahar es ruhumdur sana esir Uğrunda ölmedi ise, yaşamaya müteessir. Aç penceresini aşkın, gönül pür nur olsun Bu gönül ilelebet Şems’ine kavuşsun Sukut-i ikrarını, koy bir kenara dursun Şakı ki bülbüller edebinden sussun. Ne şahım ne şahbazım, ben aşkına divane Mecnunum nurunda, narına pervane Deryasında yittiğim gülşeni şahane Gönül mabedimin, ikrarıdır secdesi. Bülent BAYSAL on yedi/ şubat / ikibin on üç *************** ************ ******************* BAD-I SABAH: bad- rüzgar.. saba- sabah kelimeleri ile oluşturulmuş, Farsca kökenli bir terkiptir; Sevgiliden (koku) getirenbir ulak, yahut sevgilinin saçlarını dagıtıp, aşıgın gönlünü kıran bir esinti anlamını taşır. MEFTUN: tutkun- gönül vermiş- vurulmuş. NEV-İ BAHAR: yeni bahar- ilk bahar başlanğıcı. MÜTEESSİR: üzülmüş- üzüntülü- etkilenmiş. PÜR NUR: ışıkla dolu-aydınlık-ışıyan SUKUT-İ İKRAR: olaya, iddaya karşı sessiz kalma, kabullenme. ŞAHBAZ: çevik, yiğit, becerikli, şanlı, kahraman. GÜLŞEN: gül bahçesi MABET: tapınak, ibadethane. İKRAR: saklamayarak söyleme, bildirme, onama. ŞEMS: güneş ************************ *********************** ******************* Bülent Baysal |