MÜSTAKBEL EŞİM
MÜSTAKBEL EŞİM
Bu gece müstakbel eşimi gördüm, Yeni filizlenmiş dala benziyor. Sesini duyunca kalmadı derdim, Bakışlar kadife güle benziyor. Benzeri yoktur, tarif edilmez, Bir içim su desem, vallah yutulmaz, Kutsadı yüreğim, artık tadılmaz, Uzaydan derlenmiş bala benziyor. Gözleri binlerce çiçeğin özü, Esmer mi, beyaz mı, kumral mı yüzü? Cennette saklanmış bir peri kızı, Dağların başında göle benziyor. Benzemez var olan hiçbir canlıya, Ne Urfa, ne Maraş, ne Ceyhanlı’ya, Ne Kuveyt, ne Hindu, ne İranlı’ya, Menekşe, yanında çöle benziyor. Doğadan sürmeli, yüreği olgun, Gayet sakin idi, değildi çılgın, Bir şeyler diyordu bakışlar dalgın, Boyu da heybetli dala benziyor. Saçları nasıldı, unuttum şu an, Titredim bir süre, şaşırdım o an, Kabul mu oluyor Allah’ım duam? Özenle yetişmiş kula benziyor. Uzandı bir süre benim divanda, Utandım nedense, değildim yanda, Bir filiz yeşerdi kupkuru canda, Yüreğim ateşli küle benziyor. Nerede bulmuşum ben bu güzeli? Nasıl olmamışım görünce deli? Ölçüler muntazam, incecik beli, Giysileri dersen şala benziyor. Çekindim görürler diye sarmadım, Adı nedir, onu bile sormadım, Bir uyandım, bir daha da görmedim, Papatyada çıkan fala benziyor. Arif’in belleği karıştı bugün, Beyninde hayaller yarıştı bugün, Eşiyle ilk defa görüştü bugün, Bülbüle kavuşmuş güle benziyor. Arif GÖLGE (Mersin, 25 Haziran 2001) |