HASTA
Yeniden başlamak yarım bırakılan maziden,
İçmek katmer katmer birikmiş sevgilerden, Ne hoştur dostların duasıyla uğurlanmak, Ne hoştur sıhhatli nefesi solumak yeniden. HASTA Haktan gelen bir hastalıktı bunun adı, Haktan gelene kötü lafım hiç olmadı. Görücüye çıkan süzgün kızlar gibi, Ben de süzüldüm görünce hekimleri. “Şikâyetin nedir” diye sordular evvela, Anlattım onlara bir ayna tutarcasına. —Tuncer Bey ne olabilir bedenimin derdi” —Şimdi çok erken daha işimiz var” dedi. Birkaç film çektiler, artist de oldu boynum, Baktılar iş çıkmadı, MR a doğruldu yolum. Akabinde tetkik analiz ne varsa yapıldı, Bu bendeki derdin kaynağı bulunamadı. Birkaç fizyoterapistle nörolog çağırdılar, Evirip çevirip kolumu, boynumu yokladılar. “Şunları şunları yaptırın görelim” dediler, Onlar da yeniden sorgu suale geçtiler. -“Bir hafta geçti aradan bulamadık derdini, Sana istirahat yazayım başkası görsün seni” -“Aman Tuncer Bey nasıl bulamazsınız?” dedim “Bizlik bir şeyin yok” cevabıyla çevrildim. “Tıp yalan söylemez” doğrudur söylenen, Bir de koskoca cerrahın çıkma sözünden. Sen dinlen biraz mola ver yolculuğuna, Bakalım nörolog ne der senin baş ağrılarına. Velhasıl kelam on beş gün geçti aradan, Ağrılar geçmedi şu zaman yokuşundan. Bir yarın olsun hele ötekine görüneyim, Onda da bir şey çıkmazsa ben ne edeyim? Herhalde stres diyecekler zamanın hastalığı bu, Bunun da dermanı yok, doktoru da yolcu. İşte böyle dostlar, kısaca bulunmadı derman, Tek çarem dualarınız ve derdi veren Allah’tan. ARALIK 2007 ELVAN USUL |