An Gelir Kırılır Kalemim
Kelimelerim azıldı iyice
Bir kaç söz kalmış zihin evimde: Sevgi, yürek, aşk derken Kazınmış ne varsa onlardan geriye Artık dilim üçbeş kelimelik Bu öyle sıkıntı ki konuşmak zor geliyor; Ne söylesem eksik Ne yazsam bulanık. Vakit öyle çoğaldı ki Saniyeler yıl, dakikalar ömür sanki, Bitimsiz bir zamandayım. Hücrem nemli Ruhum aç Hiç ışık sızmıyor penceremden Bir nefes Bir yar sesine muhtaç. Yazmayacağım diyorum her gün Kırıp kalemi Klavyemi atmak istiyorum Kırbaç şaklıyor birden Kölesin sen, Hadi diyor yazmazsan kudurursun Sevmek zincirlere vurulmuş Müebbet bir mahkumlukmuş. Yüreğimden damlayan acının mürekkebi Batırıp kamışları çekiyorum Her an düşmek mi uçurum burası Yırtılan zihnim beni tutmuyor Her gün batımı kızıllar sararken etrafı Yansıyan benim sanki Vurulan heyecanlarım, sevgim Düşmüş olurum aşk cephesinde Yaram çok derin; Kızıl ışıklar içinde kanayan benim. Beni besliyor bir taraftan akan kan; Artık diyorum çek git umutsuzluk veren şeytan Senli benli konuşma Sen yalancı sevgiler büyütmek istersin Benim ebedi bir sevgiyle atar yüreğim. Rabbim, Sen hiçbir kulunu yalnız bırakmazsın Rahman ne demekmiş bildim Kuluna araçısız ulaşan Hiçbir zaman onu garip bırakmayan. (Şubat 2013 İstanbul) |