Namert
uykusuz bir gece daha
dünün tekrarı mı olacak yarın bir dost belki de yine yağmuru olacak istenmeyen bu baharın tarih mi tekerrürden ibaret ben mi uzun bir tarihim güven meselesi değil bakışlara kurgu da değil inanılan gülün izni mesele niye şarkılar söylesin ki yalancı bülbül güle kalın bir dürbün var gözlerimde ufuk ben kadar yakın inan aylar öncesinden çizilir resim kınananın aynısı yazıyor mektupta aynısı yaşanıyor soğan suyu damlamış gözlerime içim yaş gölü her mısrası aynı bir şiir bu istenmeyen gülüşler kıkırdıyor aynı kelimeler savunmada ellerde ayaz saçlarda kırağı bırak gül mutlu olsun bülbülle kornası çalıyor hicranın üşenme yavaş yavaş topla tası tarağı iğneli fıçı kızgınlığım, kırgınlığım böylesine mahzun mu bükülecekti boynum dün olanın kopyası bugün söz aynı, sükut aynı, aynı nefes kahramanı aynı bu sokağın ezan seslerine karışıyor yağmur ey rüzgar kendimden başkasından korkmam bilirsin var bildiğin gibi es dudağımda sigarayla bekliyorum şafağı hangi renkle geleceksen gel be güneş burada seni bekleyen benim bir karar verirsem şayet dönersem namerdim dönersem namerdim |