güman fırtınalarıah...maralım bakma sen bedesten başı olduğuma sanma ki allı morlu peştemallar mahramalar satarım ne kemik saplı yılan dilli hançerler var yüreğimde senden önceki dertlerimde kanarım bilir misin han sultan her sevda tarifi işlemeli kama izlerinde gizli kara yara türküleri söylerken ehil ustalar vururken çekiçleri bir bir perçin tutarmış göçer kızlarının gözleri dağ güzeli bu hangi koyaklarda otağ kurar,hangi buluta derdin yanar bilinir mi em tutmadı yaralarım öyle birini sevdiğimden beri oysa kaç fırtına tanrısına kurban eyledim ondaki beni ne bulutlar dağıldı ne de içimdeki kan şatıroğlu el verse de giderken bana nuhun tufanı koptu moğollar akına durdu da bir tek sultanım olmadı gönül tahtımda oturan ah...gecelerimin bilinmezi ilk emrin ezeli gezginliğimin tozlu yolu,hanlarımdaki yarım çizgi çentik atar durursun isli kara taşlara yoksa,kaşkarlıdan çaldığım divan-ı defter sende mi söyle kasım |
sağlıcakla