DÜNYANIN ÇİVİSİ
Dinle dostum
Satır aralarına sığmıyor zaman Koca bir ömrü hangi kalem yazar ki Susturulan diller sözcüklere yasaklı Lügâtlarda arama tabir-i caizleri Sen hiç dikenli yollardan geçtin mi Ayakların şerha şerha yarıldı mı Dermanı merhemine tuz bastın mı Ne bilirsin Gülümseyen yüzlerin maskesini Yangınları söndüren buruk kıvrımları Pas tutmuş yüreklerin hücrelerini Çizgilere bak Derine işlenmiş hünerli ellerde Kusursuz dolmuş yanağında gamzeler Pıhtı atıyor kan kalbe Canı gitmiş beden ruh yükselmekte Soluk alışına bırakmış var olmayı Sönük tüm şehrin ışıkları Uyum yasası gecenin üstünde Güneşi tut Göz kamaştıran ışığında mumlar Işık ışıkla aydınlatılır mı Sinsi karanlığın dehlizleri Adımı boş düşen koca bir boşluk Yılan kıvrımlarında yolların inceliği Kızıl güllere bak Yapraklarında bülbülün gözyaşları Sus pus olmuş inleyen nağmeler Moloz yığına dönen has bahçeler El-ayak çekmiş bahçevan Bülbülse çoktan yummuş gözünü Dinle sesini Gürül gürül çağlayan şelale Sıfırın altında ısısı buzdan heykel Denizin maviliği lacivertine boğulur Grileşmiş suyu martıların leşleri yüzer Hani karabataklar Dalmış dibe çıkmadılar su yüzüne Yer gökle birleşmiş ufukta Ne gün doğar ne güneş batar Bak dostum Bu dünyanın çivisi elimde şimdi Bir çekiç lazım bana Hadi gel birlikte kuralım dengeyi Vuralım çekiçle çatısına çatısına BİRGÜL AL 31-01-2013 |
bu eserinizde çok nefisti,çok haklısınız dünyanın çivisi
çıktı biz insanoğlu hem dünyayı kirlettik hem de güzel duygularımızı
yitirdik bir akibete doğru gidiyoruzda hala ders almıyoruz.Bu güzel
anlatımı seçkin kaleminizi canı yürekten ayakta alkışlıyor saygılar
sunuyorum..