ÖLÜM ANI GELDİĞİNDE
Yasayamadığını anladığın an soğursun topraklarından
Dumanlar boğarken heranında, bedenini söndürürken anbe an, yanındakı ecelını goremezsın, Ölümü hissederken mezartası yazıları kadar gercek sessizliği gibi sakin! Yasarken kıyametını , yasarken olmeyı oğrenırsın Soğukluğuna sardığın ölüm, yaz gunesı sıcaklığında kavurur tenini. Ölüm kulagına korkutucu gelir,ama nasıl yasanır dersın sessizliğinde. Her yanlızlıkta gorursun duyguların bos olduğunu, Sen nekadar seversen sev,ona ait olursan ol, Sen masallardakı iyi adam kalacaksın. Ama hiç bir sonda masallardakı mutluluğu göremiyeceksın, Ağlamaklı geçecek belki günlerin,saatlerin. Ecel geldiğinde, belki yanında bulunanlara aldırmaksızın ilk onu düşüneceksin. Yanlızlığına fırtınalarla buyuttuğun sevdanı ekliyeceksin. Ve o an okşarken olumu gözlerinden birkac damla yas akacak. Dusuneceksın!Onsuz gecen ömrünü onun hayalını dusuneceksın en son anında. Ama bunu kımse bilmeyecek. Bedenin ve bedeliyle beraber sokacaksın toprağına, tüm özlemleri tüm yaşanmamış umutları... Yine sen tamamlayıp bitireceksin. Ölümü yasarken vucudun, gözlerin kapanırken hayata. Son bir damla göz yası akıtacaksın.. Geçen ömrüne, bitmeyen , unutulmayan yaşanmışlıklara, Acılarla dolu hayatına ,ve sevgiliye son kez kondurduğun elveda busesini hatırlayıp gideceksin bu diyardan. İsyan ediceksin tüm yasananlara yasanmamıs ve hıc bir zaman yasanmayacaklara.. Tüm umutlarına,tüm özlenmişliklerine sarılacak ve ugurlanacaksın ... hasret dolu yüreğinle... Ö.AKKAYA / B.BİLGİN |