Dört Mevsim
Gönlüm gözünün görmediği on birinci arşım,
Dün gibi bugün de yağmurlara âşığım. Sandığın kadar iyi değil bu âşığın. Bir elif diyarında gözlerimi açıp toprağınla karıştım. Bilmelisin, Aklıma ilk geldiğinde rüyalarımı süsledin. Üfledim ve göklere süzüldü hafifliğin. Sözlerin, Bir kitap olsaydı eğer gözlerin; Ezberim, Her sayfamda seni tekrar tekrar süslerim. Şimdi unut artık ne varsa bildiğin, Tarih tekerrür etti ! Ve sen gene gelmedin özlemim. Özledim, Ve bir hokkabaz gibi ince bir ipteyim. Sağa düşsem sensizliğim, Sola düşsem sessizliğim. Dert, benim derdim olalı dert sensin Ve bu dert benim. Beyaz bir güvercinin özgürlüğe cilveleri gibi sevgilim. Hangi diyardan geldin? Geleceğe kanat gerdin. Ve ben bir seni bildim on iki ay dört mevsim. Şeref Uygun |
Kafiyeye fazla yüz vermeyin veya redife, çünkü serbest bir şiiri heceye benzetiyor, ama şiir hece şiiri olmayınca kulağı tırmalıyor.
Fakat üslûp hoş, yani çok da sırıtmadı mısra sonları.
Saygılar.