GÜL AĞACI !Şiirin hikayesini görmek için tıklayın OKU ! BANA BİR HARF ÖĞRETENİN 40 YIL KÖLESİ OLURUM ( HZ.ALİ r.a ) En sevdiğin bahçende yetişen Verdiğin emeklerle büyüyen Rengarenk çiçekler varya hani İçlerinden birisi de benim ÖĞRETMENİM. Mutluluklar dilerim Tüm içtenliğimle,yürekten Üzülmek yakışmaz ki size Risalem ey güzel ÖĞRETMENİM. Kavrayıp, öğrendiğim Anladığım, gördüğüm Ne bildiysem, her şeyi Öğretenim,Öğitmenim ,canım benim Zahmetine bütün dünyayı feda ederim Dert ortağım,arkadaşım,annem,babam;ÖĞRETMENİM. En güzel günler seninledir dileğim Matemler senden uzak olsun Allah’tan istediğim İçindeki güzellik ,sevgi,şefkat,merhamet Raksetsin, dünyaya güneş gibi; yüreğin ÖĞRETMENİM….. Barbaros İlköğretimokulu 1/c Baki Emre EREN ’Karnı zil çalmak’ Hangi koku Hangi doygunluğu yaşatır insana ’ruhu zil çalmak’ mesela Mütemadiyen her gece ayakları onu Gülistana götürüyordu Şöyle derinden derinden nefesini içine çekerek Çektikçe doyuyor Çektikçe zil sesi azalıyor Ruh acıkırmış demek Doymayı ah doymayı bir bilse Gülistana varıyordu Yine Aynı son Her gece hüsrana gebe Kanter içinde uyanıyordu Gül ağacına uzanıyordu eli Gül koklamak muradı Ama elleri onun değildi sanki çekip koparmak için zorluyordu Gül fidanını acımasızca sallıyordu Sonunda dumura uğrayan beyni hükmediyordu Devasa kerpeten ellerine çekip çıkarıyordu gül ağacını yerinden Az ötede bir tezek yığını Kokusu iğrençmi iğrenç Güzel görünüyordu gözüne İnsan dışkısı Hayvan fışkısı Götürüp dikiyordu tam orta yerine Her gecenin sabahında Kığı kokardı elleri Aklı almıyordu nedir gördüğü bu ruyanın asıl nedeni Tiksinir olmuştu kendi kendinden Bir bilene sormalıydı Utansada derinden derinden Var muhahkkak bir ayıbı Her gece niye bir insan aynı düş/e düşer/ki Sordu bir bilene Dedi ’senin var bir meziyetin,ama örtüyorsun onu günahlarınla ’ ’Yok ’ Dedi ’Ben sıradan bir insanım,kendi halimde yaşarım’ ’Vardır vardır,iyi düşün ’ekledi Güzel kelam ediyorsundur mesela Ama özlü sözlere değil Küfre eğiyorsundur dilini Resim yapma yeteneğin vardır Güneşi değil de Geceyi çiziyorsundur Düşün bulacaksın Bu ruyayı kendin yorumlayacaksın Çok düşündü aylardır her gece niye bu gül ağacı Niye bu fışkı gül ağacın/ı kemire Bir ses getirdi kendini Kendine Ezan okunuyordu Yııllar yıllar önce Kur’ân öğrensin diye dedesi Göndermemişmiydi hocaya bir gün karşısına alıp ’ oğlum her gün değil her hafta ay değil senede bir gün hiç olmazsa oku Kur’ân-ı Kerîm ve benide kat dualarına ’ Dememiş gibi Tam yirmi sene geçmişti Unutmuştu belkide Oysa on yaşında zehir gibi öğrenmişti ’Tüh yazık ’ Yazık etmişti O gül ağacına... |