Rimelli Şehirler
Karanlığı ellerimin, gölgelerimdi.
Babamı andıran adamın Kadranı fidan gibi titrekti saati. Ellerim gemici düğümü ve yazmak Bakır rengi gün doğumlarının Sersem serinliği… Bir kelebeğin tırtıl oluşunu Yahut bir kısrağın göğü içişini Zamanın bu beyaz gölgeden nasıl Doğduğunu asla işitmem belki Belki kükürt kokan İtinanın elinde dönen evrende Kurşun kaleme bürünmüş Kağıtlarda yürürüm hecelerce. Yalnızca buna eminim işte… Kirli kitaplardan nefretim, Dudaklarımdaki çatlaktan sızan geçmiş Kadar olgun bu güzdeki meyveler. Biliyorum, biliyorum çünkü Zamanın dingin alnında Yol bulup eriyor şehirler. Kız Kulesinden bir gölge Alaattin’in lambasında uyu. Göğü selamlayıp; topuk sesinden ibaret Rimelli kadınlarla büyü. … Çok eskidendi bilmezsiniz Bende bilmezdim, anlattılar Beni bir kalemin sırtına vurmuşlar Onla yaşlanırız o zamandan beri. Elis ÖZER |
Binlerce kavuşmanın sessiz tanığıyım,
Tabloda benden başka herkes var,
Ne kavuşuyorum, ne vedalaşıyorum..
...
kutlarım emeğinizi.
şiirleriniz güzel.