Gül artık
Surat asma ne olur, tebessümün nerede?
Bir kerecik gülüşün, çöllere hayat verir. Can suyun akar sanki her gittiğin yere de, Taşlıkta çiçek açar, kuru dallar yeşerir, Usanırdım bıkardım, hiçte aldırmam sandım, Ne toprak suya kandı, nede ben sana kandım, Sen ki sitem ettikçe, ben ki yandıkça yandım, Bu nasıl aşk ateşi, içinde dağlar erir. Dayanmıyor yüreğim, depremlerim art arda, Bana inanmıyorsan, sor şu göğsümü yar da, Geceleri sen çaldın, uykularım firarda, Beni benden aldın sa, söyle buna ne denir. Istıraplar dinmiyor, yuvalanmış derine, Böyle acı vermekle, ne geçiyor eline, Afra tafra olmadan, sitemlerin yerine, Bana bir kez gülersen, binlerce sevinç gelir. Nefesimle eş tuttum, hep soludum seni ben, Bir an ayrı tutmadım, gönül denen gemiden, Öyle uzak durmayıp bana gelsen yeniden, Ayağım yere basar, başım göğe yükselir. Ümran Çetin |