ÇANAKKALE HANÇERİ
Kanlı bir hançer saplanıyordu sine-i vatana,
Zehri küffara batırılmış, sunulmuş Müslüman’a Yürek mi dayanır Ya Rab! Ne hain, ne sinsi hançer Geride bıraktığı yetimler, dullar ve öksüzler. Düşman gelmiş vatana, kovmaya gidiyorum ana! Dönmezsem Hakkını helal et, çok muhtacım duana. Ciğerimi dağlama oğul. Ecdadın seninledir. İçeceğin zehir değil ki, şahadet şerbetidir. Ya Rab! Geride bıraktığım bir anam, üç beş candır. Vatan için değil üç beşler, sana binler fedadır. Bu ne ikrar Ya Rab! Sana ne teslimiyet Mehmet’ten Böyle Mehmet’lere, beşeriyet hayrandır, ezelden. O Mehmetçik ki göğsü iman, kalbi insanlık dolu Şahit oldu beşeriyet, İslam medeniyet yolu. Denizler gibi enginlerde köpürdü şanlı Mehmet. Düşman bile anladı, Müslüman’dan gelir merhamet Mehmetçik… Sahip olmak uğruna zerrat-ı vatana Can veren şehit. Kurban olayım seni yaratana. Sen ki Çanakkale’de bir destan yazdın, anlı şanlı. Anladı beşeriyet, Türk’ün gücü herkesten farklı. Ey insanlığın umudu, kahraman yüce milletim Sendeki imanla payidar olur, kutlu devletim. Çanakkale hançerinden zehirlisi gelse vatana Söker atarım, Ebediyete gider, hürriyetim RİFAT SAĞLAM |