Anla!
Şimdi git desem seneler ecel gibi boynuma dolanır.
Kal desem yalanlar yüreğime yayılır. Sev desem sana zarar sevmesen bana Araftayım işte anla... Yıkık bir kent kadar virane, Sussuz bir çöl kadar kurak, Beynimin ücra köşelerinde unutulmaya mühürlenmiş bir özlemle yaşarım gizlice, Yaşamak denirse buna. Uçsuzum, Bucaksızım işte anla... Ucunda bucağında bendim oysa, Gittin ve çöle döndü aşk bahçelerimiz Yıkık bir kentten başka neyiz sence? Ayrılığa sobelenmiş iki çocukmuyduk aşkın viraneliğinde, Aşk çocuk oyuncağımıydı söyle, Boğazımda kalan yutkunmalarımın bahanesi, Beynimde kurduğum ölümler, Söyle sevgili, Aşk’a inandığım o gerçekler.! Ne zaman Dönecekler? Biz aşktık çoçukluk bahane... Kal dedin de kalmadım mı söyle. Ya da sus söyleme. Bir hıçkırıksın içimde, bir vazgeçemeyişsin bedenimde. Sana sen olduğumdan beri ben bir bana gelemedim ki. Şimdi bekleme kendime gelmemi. Söyle varmı bu kalbin aşka dönüş bileti... Karaladığım mısraların gizli öznesi, ne zamandır kendini öldüren bir kâtilim bir bilsen, Her mısrada bir kez daha gömüyorum kendimi, Gelde durdur beni sevgili, Onca zamandır yüreğime bir katre mutluluk değmedi! Gelde, tebessümüm ol hadi! Sus be sevgili dili kırılsın kaleminin, yine yeşert bizi... Sev işte yüreğine diz çöktü kalbim. Ve kal de sevgili kal deki; dili damağı tutulsun şairlerin. Kal deki; Yazamasınlar acıdan başka bir şeyi. Hadi mutlu olabilirsin artık! Ellerinle gömdüğün bu aşkın, son nefesinde unutuyorum tüm dizeleri, Senden geriye kalan bir kaç sitem ve hayal ettiğimiz evin duvarına yazdığım bir özlem, Söylesene sevgili, Eli kanlı bir katile ne yazılabilirdiki. Diri diri gömdün aşkı! Söyle sevgili bu kadar mı çabuk unutmalıydın beni? Bu neyin telaşı! Gittim bittim sana açılmıyordu ki hiç bir kapı Ve sen o kapılardan hiç benim için giremedin. Gittim kal demedin. Ah be Sevdiğim. ben giderken bitendim sen hangi bensiz evde bizi beklemedin. Şimdi susma zamanı. Ben gidendim ama sen hiç gelmemiştin gelememiştin... Alican SOFU / Emina TEKE |