tanımsız tariflerince tozlu bir cılga yol geçer her maziden onun içinde de karınca izi değerse kiprikleri ilk sevdalının karınca beyine üflerse borazancı başı kalk borusunu gece o izlerden gelir yüreğindeki sızı iskeletler neden çürümez bilir misin maralım izler taşır kavak ağacının çiziği gibi ve film şeridine değen ilk ışık öyle yakar ki seni,ibrahimin ateşi umman ve yekün’e kadar tanık nice tenlerin tınısı kalsa da gövdende yapışık dut bağlamasına benzer,usul usul boğar seni kaba tel kaba yara düzene girmez daha,çalgın cümbüşün o kiraz tezenesine alışık kahkahaların kuru gürültü,gülüşlerin dışbükey ayna güçlüsün ferman buyuracak kadar bilgesin;raflar dolusu kitaplara baka baka konuşursun,el bağlar dinlerler seni ama;uğrun uğrun ince derdini gizlersin işte;bir o sızıyı tarif edemezsin kasım |
sonrasına da seni ikna ederr.
:)
yanii.