YÜREK TUTULMASI
YÜREK TUTULMASI
Boş yere suçlamalarla ithamların İğne deliğinden geçirdik hayatı Öznesi yitik fiillerin aykırılığında Siyahın beyaza yakınlığıydı ömür Bir lokma bir hırkanın nefis aralığı Kartalın pençesindeydi çırpınışların Leş peşinde süzülen geniş kanatlar Şehadeti avına odaklı bıçak sırtının Dümdüzdür vadi zirveden bakılınca Diptedir yeşiller yükseklerse dumanlı Gözgözü görmez uçurum kenarında Nere düşeceği belirsiz bakışlarımızın Anlamını kaybeden derin boşluğunda Yokluğuna terbiyeli kara sevdaların Z/amansız akşamlara gebe kalınca Notalanmış bestelere uğraşımız Hep fazlasına meyillerde gönül Yanık bir türkü dolanır diline Dudaktan dökülen bir kelime Viran eyler ocakları Kalır adımın ne bir adım öne nede geriye Çöle dönmüş yüreğinde suya kan/arız Tablada biriken keş izmaritler Ciğerlere yapışmış koyu katranla Boğulurcasına bir öksürük tutar Geceden kalmanın damakta ki acılığı Korkunç bir ağrı saplanır soluna Şakakları zorlayan derin düşünceler Bomboş odalar kırk kapılı handa Çıkış yolunda gün görmemiş kelimeler Çekmecelere sakladığımız hatıralar Şahitlik yapan resimler anlatır Doğru gerçek ile yalan yanlışlar Karanlık sabahların şafağında Çan sesleri duyulur yaban elinde Zifte bulanmış eller kalkar semaya Döner seni bulur ettiğin beddualar Yürek tutulması kör kuyularda başlar Basamakları daha derine inen Işığın hüzmesi gölgeler yaratır Seçtirmez simaları son perde Anahtar deliğinden baktığın dünya Gece gündüze eşitlenir Başlar yüreklerde mil çekili tutulmalar Bir çift el uzanır omuzlarına Gitme kal diyen o ses yankılanır Göç vaktidir yürek çantaya tıkılmış AŞK’ın son durağında bekleyişin Kırıkları yaşanır gönül çıkmazlarında BİRGÜL AL 09-01-2013 |