Hani belki birgün ölmeden önce..
Hüzün yağmalamış içimin derinlerini..
Kan damlıyor ve zehrin akisini duyuyor, Nefesleniyorum bitirmişlikleri.. Bakışlarımda ki keskinlik parçanlanmaktan.. Yoksa, yok serde erkeklik.. Gördüğün gibi bir kavgada değilim, Yenilgisini kabullenmiş, Kırmızı köşemde gebermekteyim.. Parlaklığım Yanıltmasın seni. Onlar, parçalanmışlığın verdiği yansımalar.. Her yerde görülmemin sebebide bu. ’’Seni taşıyabilmek ve yaşatabilmek Ne güzel imkansızlık..’’ Adını heceleyerek mırıldanıyorum Sessiz bağırıyorum.. Sen duyma! Ben deli gibi yazıyorum.. Bir ’a’ş’k’ı sarmalayip sokamadım koynuna Ama öyle bir doladım ki boynuma Assam kendimi yıkanacak bir ceset koyamazlar musalla taşına.. bölük börçük düşlerimde aslın. Gıyabında da harfler biriktiriyorum hani belki birgün ölmeden önce fısıldaya bilirsem seni bu sehre diye.. ’’Seni Değil ama ! Ölmeyi İstiyorum İlk Önce..’’ |