Şimdi Çıkıp Geldin DiyelimŞimdi, çıkıp geldin diyelim Saat gece yarısı biri vuruyor Nefesin rüzgar bedenim kül Geceye geceye ben savuruyor Dehşete düşüyor gece ve küller Bir çırpı da gerisin geri sarıyor Sen için derlenip toparlanıyor Sonra demetlenip rengarenk güller Kendim kendi elimde buket işte seni bekliyor Şimdi çıkıp geldin diyelim Saat on bire çeyrek kalmış Uykusuz gözler, el kol budanmış Ufkumda cenazem, gözlerim kapıda Gönlüm çıkmaz bahçenden, kötü dadanmış Serçeler yola kırmızı halı seriyor Kuşlar da etkisinde kalmış bu aşkın Sokak köpeği pabucumu geri veriyor Üstüm başım bir çeki bir düzen, hazırlanıyor İşte başlıyor deprem, sallanıyor yerküre Dizlerimin üstünde çöküp kalmışım Önce aklım başıma, sonra sen geliyor Şimdi çıkıp geldin diyelim Saat yedi otuz sabahın körü Yarı uykuda sevdamın koru Efkar trendin uyduruyor sabaha dekoru Açım, susuzum, dilim damağım kup kuru Ve çırpınmakta içerim de bir güvercin Tahliye olacak gibiyim, öyle bir his var bende Açılıyor demir kapı, hem de ardına kadar Süzülüyor yüreğim, daha köşeyi dönmeden sende Depreşiyor gökçek sevdam, sallanıyor aheste Şimdi çıkıp geldin diyelim Saat akşam üstü ona yaklaşmış Hasretindeyim büsbütün, dem vurmuşum kedere Yaşım genç, başım siyah, ama ruhum ihtiyar aklaşmış Gönlüm federal devlet kurmuş Yoksulluk diz boyu, kuraklık halkı hortlatmış Bir anda başlıyor yağmur yağmaya Hazine altınla dolmuş ve taşmış Halkta bayram havası, sen kapıya yaklaşmış Şimdi çıkıp geldin diyelim Saat on yedi otuz, vakit ikindi Ayla yer değiştirmek üzere yüzün Vedalaşmak için yamacıma dikildi Bulutlar parçalandı, hissedince sancımı Gözlerinden üç-beş damla gün yağmuru döküldü İşkillendi yine ağaçlar, yokluyorlar nabzımı Bir ağaç cana geldi olduğu yerden söküldü Bir titreme sardı beni, san ki biri dokundu Açtım gözlerimi, o da ne? Aman Allah’ım sen Sandım selam okundu Şimdi çıkıp geldin diyelim Saatin önemi yok, sen de durmuş ilerlemez bir milim Darmadağın olmuşum, avarelik diz boyu Sen hayaller avutuyor bir dilim Sarsılmışım, örselenmiş, hoyratım bir köşede Bu işin içinden çıkamaz hiçbir bilim Darmadağın bekar odam sırça saray oluyor Mis kokular tenimde, laciler üzerimde Gözlerim apaydın, ruhum cenkten cenge giriyor Saçlarım bahar kavramış, ellerim pamuk san ki Tüm hesapları altüst eden bir sonuç Bir mucize ve ellerim gül tenine değiyor Ur ufak oluyor her şey, dağılıyor nazarın da Gün, ay, yıldız hep gülüyor yüzüme Bu fetih siliyor, kapatıyor çağları, Muhittin DAĞHAN |