Gül Bülbülü Saka Kuşları/ güneş kızıllı esmelerin doğum sancısı eşmeleri beklenen acizliğe gölge düşürüyor / ... bu sabah bir saka kuşu ; semaya açık kapılardan , gül bülbülü törenler yaşattı . Asırlık ağaç yapraklarının arasından , gafletin hareketsizliğe mahkum edilişini , çocuksu masalların kayboluşunu , içimden bir yerlerden , bir yerlere geçiş dönemini , dilnaz dilin ötüşüyle sesleniyor . / ilkbaharın en güzel naat-ı vakti demi saka kuşlarının sesleriyle billurlaşıyor sabahın bağdı sedası işveleniyor / toprak tenlerin sudan bedenleri göçmen kuşlar kanatlarında uçuşuyor sudan seccadeler bir canlık ömür secdeler ise bir nefeslik ölümlere eşit kapışılıyor adı aşk olan hülyalar / hey hat ki ; öz kalbim , öz aklıma kaçıyor öz ağzım öz midemi kusuyor neyleyim ki , zeka demim öz demimden firari / .. ey ummanını gören başlar ; ağlayan gözlere vuruşan kanatlar dik duruşun hilal kaşları titrek gençliğin başları küle dönme yarışına gözlerden akar duru yaşlar ey vicdanları yürekli avuçları semalı elleri bulutlu dilleri dualı hu hulara karışan aminler ey kelebek kanatlı ay karası yüzler uçuşun sehpalardan maveraya . / güneş dahi aya varmak için zaman istiyor gel güneşi gör , gel ayı gör, bak içime beni gör / ... zamanın sisli bulutları gergefine direniyor uhdeli yılların yorgunluğu silinmiyor küllenmiyor sol anahtarı hapis , sevda türküleri mahsun hey hat ki , içi boş , dışı dolu , paslı urbalar avunması alev alev , oluk oluk , kor kor yakan genlerin tutsaklığına beleniyor sırçalı köşklerde uyuyor yaşayan kalpler sancısı hey hat ki , günahı alınmış pazar yokluğun sancısı açlığın tokluğu töre panayırına satışa çıkartmalar başlıyor ucuzluğa dair ne ararsan var kasnağı yırtık gergefi işlenmez zılgıtı sözlerin para etmez maskeler tuzağı vicdan sızısı paspayeler tutsağı dağınık odalarda tutuşuyor düş kırıntılı avuntular kum gibi kasıp kavuran acıların nakaratını tekrarlıyor dudaklar ötüşüyor dağ kırlankıçları kanatlarında çırpınan can alıcı bir ses güneşin kavrulmasına ölü suskunluğu yaşatıyor / kim üzerimize ölü toprağı dökmüş ki , yoksa bütün bunlar egoların çıkmazlığı mı/ .... hey hat ki ; hey hat ; uyandımda yüceldim dirildimde yükseldim ellerim gül şelbeti şırasına yıldızlar yapışıyor her çakımı ; bir yağ damlası ateş parmaklarımı yalıyor kimselere vermem diyorum ey göz kırpan yosun saçlı aşklar pusulasız pulsuz dilekçeler ateşe düşen desenli taklardan gidiyor su misali süzmeler hey gül bülbülü saka kuşları hey sıra sıra dizilen dağlar hey arka sıra gelen gölgeler hey siz ,ruh çıkmazı egoların açlığı gizli sırlı şifrenin ruhsuzluğunu çözmeden ar-namusu yazmasın kalemler 22 . 05 . 2011 Gülay GÖKTÜRK |
uyandımda yüceldim
dirildimde yükseldim
ellerim gül şelbeti
şırasına yıldızlar yapışıyor
her çakımı ;
bir yağ damlası ateş
parmaklarımı yalıyor
kimselere vermem diyorum
kimselere vermem gül ve ayımı