Suçlu Kim
kim kendi suçunu kendine arar
sütten çıkmış kaşık gibi apaktır umarın olmamış boşuna yarar yüreğinden aşık sanır kapaktır çok değil dahası ağlamadın mı gözlerinde ağı dağlamadın mı soysuzuna bile bağlamadın mı başka yöne gider hani sapaktır sevmeli neyine güvendiği yok koşup güneyine sevindiği yok kuzum kuzeyine devindiği yok boşuna ağlarsın silsen çapaktır süründüğü yere gider koşarsın göründüğü yere gider coşarsın büründüğü yere gider yaşarsın umudu sırtından eskir hapaktır gitti gördü şaştı muradına bak kabında da taştı yadında tabak dün güle oynaya bu güne abak bal kaymağa doyar şansı lapaktır maşallahına var gürbüz semizdin varı yoğu yedin sandım camızdın ozan efem razı hep tertemizdin döktün çakıldağı kirden yapaktır hapak: hırka lapak: iri kar tanesi,deveye yedirilen kepek topağı 100113denizli |
kabhatleri feleğe atar
oysa insanın cürmü belli
yüreğime dokundun yine Ozanım
işlerimi bir ayarlayıp da şöyle yanına gelip
gözlerinden, yüzünden okusam hayatı
hürmetlerimle