Yoksul Aşklar
yoksul kaldım yaşamaya
yoksul kaldım sevinmeye yırtılmış hayallerle kokarcasına anılar arasında kalan umutlarla yoksul kaldım hayatı senliliğe ve sendeki benliliğe. hep geç kalmışlığımla hep sonradan farkına varmışlığımla. aynen bir cami kernarında insanlara avuçlarını açmaya utanan bir gariban yoksulum... seni senden dilemeye utanıyorum. bir dilenci gibi seni dilemeye. senden habersiz seni seyretmeye bir sadakayı cariye istercesine gözlerindeki ışıltıdan. bu hayali umudumu bandırırcasına varlığına aç kaldım seni yaşamaya,yaşlanmaya... yoksul kaldım. kimsesizim bir sokak ortasında terkedilmiş sokağın en çıkmazında bu hayat-ı çöplüğünde kaldım. hep geç kalınmışlıklar diledim sanki hiç yetişemedim sana tek yokluğum sensin inanki. bir tevekkülü umutta sarılmışım. sanki avuçlarımı bir bencil zengine kaldırıp dileniyorum beş kuruşsuz bir hayali umud kırıklığıdır yaşadığım. ve sensizlikten yıkılmışlığımla yıkılmışlığım. geç kaldım , geç daldım umutlarla kalmaya. insanların gülümsemesine, yaşayışlıklar seyretmeye olabildiğince geç kaldım... şimdi harabı çaresizlik içindeyim, şimdi yarabba seni dileme biçimindeyim. kime baksam umutsuzluk kime dönsem sırt çevirir, hiç acımadan beni harablığa evirir çevirir... yoksul kaldım sana sarılmaya kendimce hayaller kurup sana darılmaya saçlarını koklarcasına sana bağlanmaya. bıktım artık seni sensiz yaşamaya her gördüğüm şeyde biraz sen bulmaya. seni sende bulamayınca bu harablığımla kendi hayatımı yolmaya ve kırılmış hayallerde kendimi toplamaya bıktım |