İKİ BİN ON ÜÇ YILIÇığır açamıyorsa yürekler aşk adına İki bin on üç yılı bana hiç hoş gelmedin Vuslat için değilse erekler aşk adına İki bin on üç yılı bana hiç hoş gelmedin Hala aç insanların lokması başkasında Susuz kalmışın suyu başkasının tasında Tüyler dikenleşmezse ölenlerin yasında İki bin on üç yılı bana hiç hoş gelmedin Milletlerin arası mayınlı hudut ise Özgür nefesler için kurşunlar umut ise Kar yataklı çocuğun yorganı bulut ise İki bin on üç yılı bana hiç hoş gelmedin Emperyalist baskılar olmuşsa başa bela Oturursa tepede hırlı, hırsız, ukala Fikirler prangalı hücrelerdeyse hala İki bin on üç yılı bana hiç hoş gelmedin Hainler karlı dağda namludan bakıyorsa Kınalı yapıncağın kanları akıyorsa Her kurşun yürekleri dağ gibi yakıyorsa İki bin on üç yılı bana hiç hoş gelmedin Gönlümdeki güzel gül fitne ile solmuşsa Dinim, dil ve vicdanın arasında kalmışsa Coşari umutsuzluk yine umut olmuşsa İki bin on üç yılı bana hiç hoş gelmedin 01.01.2012 /İstanbul İbrahim COŞAR |