AŞK OLSUN AMAGeceler uzun geceler ayaz Kimliksiz sokaklarda kol geziyor -mülteci yalnızlıklar- Islanmış vedalara gizlenmiş kırgınlıklar Matemini tutuyor sevdiğinin Kalbin gizli mabedindeki anahtar dönüyor Giz açığa çıkıyor- suya yazılınca hasret- Bu şehir hüzün k/okuyor İçim ürperiyor birden Yaslanıyorum pencere pervazına Tepeden bakıyorum kentimin güzelliğine Körfeze dalıyor gözlerim Kimya hatunun Şems-e- duyduğu aşkı okurken Oturduğum yerde Tatlı bir uyku bastırıyor aniden Dalıyorum uykunun koynuna- düşlerim- Siyah beyaz film tadında Renk ayarımı bozuyor -düş perileri- Rüyalarımı takip etmekten yorulunca Sapıyorum ilk köşe başından Kayboluyorum rüya boşluğunda Elimden tutarak yolu gösteriyor Düşlerindeki adın nev-bahar Konuşma sakın büyü bozulmasın-İzle sadece- Diye kulağıma fısıldıyor rüya perim Kulak kabartıyorum Yanıbaşımdaki mevsimsel konuşmalara Kar düşmüş kaşlarını -çatmış kış- Bütün azametiyle kükrüyor Kavga ediyor baharla Neden geç geliyorsun yamaçlarıma Kirazlara kar düşürdüm Mevsimlerle oyun oynanmaz bilmiyor musun a densiz Çölde serap gördürürsen yanar gözde ağaçlarım Bir kez daha geç kalırsan Denizin dalgalarını döver suyunu dondururum Kuraklığımı miras bırakırım -diye tehdit savuruyor- Nefesi üşüyor baharın - ağlıyor kederinden- Yeşil gözlerinden hüznü düşünce yere Tabiat ana can buluyor Bülbülün döktüğü gözyaşından -utanıyor gül - Pembeleşiyor goncanın yanakları Çiçekler dile geliyor sevda bağında Gazele döküyor hasretini gül Dikeninden dökülürken -mananın sırrı- Hikmet kapısı aralanıyor Doğa koynunu açıyor akıyor gökyüzü çeşmesinden -abı-hayat suyu- Misk-i amber kokusu yayılıyor dört bir yana Gülümsüyor çatlamış dudaklarınla toprak ana -doydum rahmetinle- şükür RABBİME diye fısıldıyor Nakkaş ustası inceliğinde sevdanın mührü işleniyor Allı turnaların kanatlarına Toy sofrası kuruluyor - gökyüzüne- Şölen başlıyor Renklerin dili çözülüyor Nurdan kanatlarıyla gökkuşağının renklerini Aşıkların sırtına vuruyor melekler -AŞK mürekkebi niyetine- Sevda pınarının suyuyla Aşk kınasını karıyorlar İnsanlığın mayasına aşk tohumunu katıyorlar Hz. Eyübün sabrını ekiyor Yusuf’ un güzelliğinden bir tutam serpiyorlar Hz. Süleyman’ın ilminden ışık bırakıyorlar yüreğine Ortalık aydınlanıyor -son olarak- MUHAMMED nuru vuruluyor alınlarına ipek kilim gibi ilmek ilmek insanlığın aşkı d/okunuyor -rahmet tezgâhında- Gülsuyu kokusu yayılırken alemlere Aşkın ateşiyle titriyor ruh Aşk olsun Aşk d/olsun nurdan kadehlere Gerçek aşklara öykü olsun Diye bağırınca rüya meleklerim Daldığım rüyadan sıçrayarak uyanıyorum Aşk/olsun ama DENİZ_DERYA35 |