Tek Kanatlı Dalayıcılar
.
Burada bütün koridorlar köşeli yalnızlıklara çıkıyor duvar dibinde ağlayan çocuklar parlak şeffaf miskette dünyalar bulur dersin o bakışta keder, kaygı, orada yoksulluklar büyüyor Bile isteye kendine döner kapılar yüzü iki yeri görecek denli yumuşak ve acımasız kapanmak ve açılmak Görmezden gelinecek kadar narin damarlı ilk peldalar dökülüp savrulmaktır yazgısı onlarcası bilir bunu dersem kimse inanmayacak Hiçbir sokağın arka fonunda hiç bir ezgi duyulmaz Evlerde lambalar yanar sıcacıkmış gibi her şey her şey gül ve mersin dallarının gölgesizliği kimse geçmekte olan zamanı başıyla onaylamaz Şehirler geceleri örtünür aydınlığında anlaşılmayacak denli karanlığa açılan iki dudak arası mıhlanışı söylenmez olanın kısa, acısız ve içe doğru kıvrılan Şaşılacak bir şey yok bilmelisiniz her dilde aynı tonlarda ağlar ölüsünü evinin önünden uğurlayanlar anneler gittiğinde unutmasa gözlüklerini kiraz ağacını gören cam kenarında az önce çıkarılmış gibi sıcak . |