VEY’DE KALDI KÜRŞADIMIN MURADI
Kalleşçe,oyunla
Yıkılan Devlet Çin’in buyruğunda kaldı bir süre Bir yiğit yetişti Türk’ün soyundan Gözü pekti, hem de Yaman mı yaman Bir gün olsun kimseye Demedi el aman Kürşad derler ona Bir deli ırmak Yakışmaz diyordu Bir Türk’e durmak Arkadaşları, can yoldaşları Ben deyim kırk kişi Siz deyin kırk bir Hürriyet aşkıyla kavruluyordu Hazırlık tamamdı Kürşat kükredi Çin imparatorunun sarayın basıp Kaçıralım dedi İmparatoru Beklenen gün geldi Çıktılar yola Bastılar sarayı verip el ele Yüzlerce askerle korunan saray Kan deryasına döndü bir anda Takviye geldi İmparatora Yarısı şehitti o yiğitlerin Canlı çıkmak zordu Çin sarayından Kalan arkadaşlarıyla Çıktı saraydan Saray hara’sından Aldılar atı Ata yurtlarına doğru koştular Gök mü delinmişti Neydi bu yağmur İşte önlerinde VEY nehri vardı Ne yazık ki selden o da taşmıştı Ne köprü kalmıştı, ne de bir geçit Binlerce atlı vardı peşinde Atlar yorulmuştu Çare tükendi Durdular orada indiler attan Çevresi sarıldı Tüm yiğitlerin Kürşat savuruyor pala,kılıcı Vurduğu darbeler hep can alıcı Ne kadar zaman geçti bilinmez Yorgundu Başını kaldırdı Çevreye baktı Ayakta kalan bir yiğit yoktu Ataları geldi bir an aklına Geçmişi yaşadı yeniden bir an Oğuz Ata orda, gülümsüyordu Bu ne güzellikti, şaşmıştı Kürşat Baba Çuluğ Kağan, koş gel diyordu Dizleri üstüne düşmüştü Kürşat Can yoldaşlarının hepsi de ölmüş Ayakta savaşan bir kendi kalmış Her yanı bin yara, kan revan olmuş Vuslat duvarını aşmıştı Kürşat Lüzumsuz Kürşat’ta kalmadı derman Yine de düşmana demedi aman Aklına Vatan’ı geldiği zaman VEY gibi coşmuştu,taşmıştı Kürşat Bir nara atarak Daldı düşmana Bitmek bilmiyordu karşıda düşman Vey’e baktı Başını kaldırıp bir an Yeniden toprağa düşmüştü Kürşat Ruhun teslim etti Gelmişti vuslat Kürşad’ım böyle olurken şehit O geçit vermeyen VEY nehri şahit Silinmez tarihten Kürşat’ın adı VEY’de kaldı Kürşat’ımın muradı Sadık Dağdeviren Aşık Lüzumsuz |
anlamlı oakdar doygulu
ömrünüze ziyade
kaleminize hak eyvalha