ÇOCUKLUĞUM
Çocukluğumda;
Itır kokardı her yer. Koyun sürüleri gelirdi köye her akşam. Annemi bir telaş alırdı. Ocağı küller içinde sakladığı közle yakardı. Çorbalar pişirirdi, Dumanı üstünde. Evlerde mutluluk vardı. Çocukluğumda; Domatesin, üzümün tadı daha güzeldi. Çerçiler, keçi boynuzu satardı, Yumurta verir, keçi boynuzu alırdık. Bakkallarda bisküvi arası lokum olurdu. Sağlam basardık toprağa, Ayaklarımızdaki lastik ayakkabılarla. Çocukluğumda; Babam, dağ gibi görünürdü gözüme, Karşısında konuşamazdık, Dilimiz tutulurdu, babamı görünce. Ama, bakışlarından bizi sevdiğini anlar, Mutlu olurduk. Çocukluğumda; Sabah, güneş doğmadan kalkar, At arabalarıyla tarlaya giderdik. Tırmık çekerdik, Akşama kadar. Yorgun argın dönerdik köye. Yemekten sonra saklambaç oynardık, Yorgunluğa, karanlığa aldırmadan. Bir saatim, bir bisikletim olmamıştı. Karpuz kabukları ve çöplerle araba yapar, Onlarla oynar, Derelerde yıkanırdık. Akşamları nenemin anlattığı, Kaf dağlı masalları dinlerdik. Elektrik, televizyon yoktu, Radyo lükstü o zaman. Okul da yoktu köyümüzde Kasabaya taşındık, okumak için. Çocukluğumda; Yusuf öğretmen, Aysel öğretmen vardı. Onlarda çok severdi çocukları. Şiir okurdum bayramlarda, Babam elli kuruş verirdi, Neler alınmazdı ki o parayla. Ağabeylerime özenirdim. Büyümek için uyurdum. Bazen sinemaya giderdik ailece, Pür dikkat filim izlerdik, Siyah, beyaz. Sonra arkadaşlarımıza anlatırdık, Perdede gördüklerimizi. Çocukluğumda; Lastik ayakkabı giyer, Tandır ekmeği yerdik. Ama, Mutluyduk. Fikret DUMAN - SİVAS |
Çocukluğumda;
Itır kokardı her yer.
Koyun sürüleri gelirdi köye her akşam.
Annemi bir telaş alırdı.
Ocağı küller içinde sakladığı közle yakardı.
Çorbalar pişirirdi,
Dumanı üstünde.
Evlerde mutluluk vardı.
Çocukluğumda;
Domatesin, üzümün tadı daha güzeldi.
Çerçiler, keçi boynuzu satardı,
Yumurta verir, keçi boynuzu alırdık.
Bakkallarda bisküvi arası lokum olurdu.
Sağlam basardık toprağa,
Ayaklarımızdaki lastik ayakkabılarla.
Çocukluğumda;
Babam, dağ gibi görünürdü gözüme,
Karşısında konuşamazdık,
Dilimiz tutulurdu, babamı görünce.
Ama, bakışlarından bizi sevdiğini anlar,
Mutlu olurduk.
Çocukluğumda;
Sabah, güneş doğmadan kalkar,
At arabalarıyla tarlaya giderdik.
Tırmık çekerdik,
Akşama kadar.
Yorgun argın dönerdik köye.
Yemekten sonra saklambaç oynardık,
Yorgunluğa, karanlığa aldırmadan.
Bir saatim, bir bisikletim olmamıştı.
Karpuz kabukları ve çöplerle araba yapar,
Onlarla oynar,
Derelerde yıkanırdık.
Akşamları nenemin anlattığı,
Kaf dağlı masalları dinlerdik.
Elektrik, televizyon yoktu,
Radyo lükstü o zaman.
Okul da yoktu köyümüzde
Kasabaya taşındık, okumak için.
Çocukluğumda;
Yusuf öğretmen, Aysel öğretmen vardı.
Onlarda çok severdi çocukları.
Şiir okurdum bayramlarda,
Babam elli kuruş verirdi,
Neler alınmazdı ki o parayla.
Ağabeylerime özenirdim.
Büyümek için uyurdum.
Bazen sinemaya giderdik ailece,
Pür dikkat filim izlerdik,
Siyah, beyaz.
Sonra arkadaşlarımıza anlatırdık,
Perdede gördüklerimizi.
Çocukluğumda;
Lastik ayakkabı giyer,
Tandır ekmeği yerdik.
Ama,
Mutluyduk.
Fikret DUMAN - SİVAS
Yüreğinize sağlık hocam,çocukluğumda ve köyümde herkes mutluydu,şimdi her şey var ama nedense kimse mutlu olamıyor,ama neden,selam ve dua ile kandiliniz mubarek olsun...