İncir ağacım
Gönlüm incir, sen çekirdek misali,
Gövde oldun, yaprak oldun dal oldun. Hicranınla, böyle tattım visali, Nah buramda, yemiş oldun, bal oldun. Ne mutluydum kollarına takarken, Gözlerimden, ta kalbime akarken, Ayrılınca, ardın sıra bakarken, Son dileğim, gitme artık kal oldun. Eller artık, benim hiç mi hiçime, Ruh dünyamı, sen getirdin biçime, Yanıyorum, soğuk düşmez içime, Omuzumda, sım sıcacık şal oldun. Sarılmaya hasret iken beline, Düşler kurdum tutmak için eline, Takıverdim, saçımın her teline, Gözde sürme, yanağımda al oldun. Pak anlımı, seccadeye serdimde, Dua edip, nice adak verdimde, Yıdızlardan, papatyalar derdimde, Kahve içtim, fincanımda fal oldun. Gönül meftûn, ne söylesem etmez kâr, Yoksun diye, körfezde de hüzün var, Şu sineme aşkı nasıl sardın yâr, Yüreğimde, bin bir türlü hâl oldun. Aşk ateşi, birbirine uymaz mı, Ciğerine, köz ateşler koymaz mı, Feryadımı, kulakların duymaz mı, Ses vermiyor, dilin neden lal oldun. Ümran Çetin |
Dua edip, nice adak verdimde,
Yıdızlardan, papatyalar derdimde,
Kahve içtim, fincanımda fal oldun.
Gönül meftûn, ne söylesem etmez kâr,
Yoksun diye, körfezde de hüzün var,
Şu sineme aşkı nasıl sardın yâr,
Yüreğimde, bin bir türlü hâl oldun.
Aşk ateşi, birbirine uymaz mı,
Ciğerine, köz ateşler koymaz mı,
Feryadımı, kulakların duymaz mı,
Ses vermiyor, dilin neden lal oldun.
Yüreyin var kalemin daim olsun saygılarımla