Mevsimlik yaşıyoruzŞiirin hikayesini görmek için tıklayın *Biraz yükselmeli biraz uzaklaşmalıyız kendimizden ki, uzaktan seyredebilelim ahvalimizi.
Gök gürültüsü gibiydi sesin
Hiç bu kadar korkmamıştım Yıldırım gibi kaş çatışların Şimşek şimşek çarpardı bakışların Ama... Garip bir huzur vardı yüzünde Merhametinin Öfken ile çatıştığı anlarda Ateşi ilk, ellerinde tanıdım Sonra dokundum yüreğine Alev alev yandım. Bazen; bir çocuk gibi ağlardın Kıyamazdım.. Koparılırdı içimde ki, her bir çiçek Utanır karşında ağlayamazdım Sana dokunur diye gözyaşlarım Güçlü görünmek zorundaydım Her hangi biri olamazdım Hayat; Önce bizi değirmeninde una çevirdi Sonra da elekten geçirip yere düşürdü. Hamur olduk yoğrulduk Piştik. Kısacası bir sofraya oturtulduk. Amma ve lakin Üstte kalanlar gibi Kuşlara yem olmadık Şimdilerde.. Ölüm Tatlı bir nefes gibi doluyor ciğerlerime Yaşadım, gördüm, tadtım Doydum bu hayata Elhamdulillah. Bir gün elbette Kapayacağız gözlerimizi Bu kahpe Dünyaya Vefakat Hesabını soracağız mahşerde. Hiç ölmeyeceğim zannedenlere Bu toprağın üstü varsa altı da var Ve ölüm de var Ölüm varsa hesap da var Mevsimlik işçileriz bu hayatın bahçesinde Dil-ruba Emine Genç 19 Aralık 2012 Çarşamba /10:00 |