Ecel KundağıŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Aralık sayıaklamaları
Yağmuru çok sevdim
Toprağın kokusunu Sırılsıklam ıslandığım da Huzur buldum. Gece daha bir güzeldir Yağmurun sesi Sessizliğin Tam ortasına düşer Gök gürültüsü. Ve çatılardan gezen Kedilerin ayak sesleri. (Şıp şıp, damlardı bazen tavan Yine de korkmazdım ıslanmaktan.) Bağlanmayacaksan bahara Ne anlamı kalır özgürlüğün. Bahar dediğin.. Yaz değil, kış değil Sürer mi filizler yerinden Kardelen mi ki aşk Fışkırsın kar’ın dibinden. Kanatlanmak vardı sevdaya Cemrelerin düştüğü an. Vefakat kısa olur ömrü Yaşayamaz ki Toprağın öldüğü gün. Kuru bir yaprak gibi Koptun dalımdan gülüm Adil olmayacaksa eğer Ne yaşamayı isterim Ne de beklerim ölüm Yüreğimde Taşıyamayacağım ağırlıklar Dudaklarım bir şiir fısıldar. Ellerimden Kayıp giderken masum duygular Gecenin dehşetinde Sus pus olur tüm çığlıklar (Yazma alnıma bu acıyı Rabbim n’olur Yazma!) Ey sevgili duy sesimi Duy da O kanlı ellerin ile Aşkımıza mezar kazma. Güneş saklanınca Bulutların arkasına Pamuk dolar boşluklarıma Üşümesin diye gözlerim Sarıp sarmalar Ecel kundağında Yaşamak var dı, ya! .Ölmek de güzel kollarında dil-ruba 15 Aralık 2012 Cumartesi / 16:05 |