37
Yorum
31
Beğeni
0,0
Puan
3517
Okunma

Geceden sabah’a
Zor varır hayatın kaburgalarındaki acılar
İşte böyle vakitlerde akıl’a düşer zemheri karanlıklar.
Zevk-i sefâ ile sevişirken bedeller
Keder yavrusuna sarılıp büyütür onu sabırla.
Vakît yalnızlıktan yana zûhur edince
Büyüyen o çocuk acı olur yangınını süre göğsüne.
Birden sus/ar Dünya
Bir ezân duyulur kulaklarına
Bebekliğin ilk anı gelir gözlerin önüne.
Ölüm kucaklamış sarmış sayar arsızlık her yanı
Keder ezdikce acı yaktıkça rûhsuz göğsünü.
Bırakılır kasvetine ruhların ezikliği
Tek tek kirlenir içindeki kalan beyazlıklar.
Feri gider ilk dudakların
Sonra umudun ışığı söndürülür yavaş yavaş gönüllü ellerden.
Yıkanırken ilk namazla bedenler
İçinde insan kalmamış bir gemi kalkar nefs ’ e yeniden.
Bile bile teslim olunur kedere
Eksik ve kırık yaşatılır her an’ı hayatın.
Oysa
Günün ardı geceye çıksa da
Ay’ın ardı da aslında Güneş ’e çıkar.
Ve nitekim bilinmez
Ölmedikçe yaşamanın kıymeti.