Bişr
( Şehitlerim, Can Şehidlerim: 46 )
(Yemâme’de şehid düştü) Abbâd bin Bişr (RA) O, Mus’ab bin Umeyr’in davetine koşmuş, İslâm’ı öğrendikçe de yüreği coşmuş, Akabe’de bey’at eden güzel bir kulmuş, Her gazvenin müdavimi olan Abbâd’ım. Mü’minler “Zâtü’r-Rika” gazvesini bitirmiş, İslâm ordusu, dinlenmek için yer seçmiş, Resûl, Abbâdla Ammar’ı nöbetçi etmiş, Resûl çadırında nöbetçi olan Abbâd’ım. Ammar, bitkin görününce dost dayanamaz, “Sen de uyu, çadıra düşman yaklaşamaz,” Arkadaşı Ammar uyur, Abbâd uyumaz, Cesareti ile meşhur olan Abbâd’ım. “Zaman boşa gitmesin” deyip namaz kılar, O, namaza durunca, O’na ok atmışlar, İlk rekatta O’nu, omuzundan vurmuşlar, Namazını terk etmeyen Abbâd bin Bişr’im. Rükû’da bir, secdede bir ok daha almış, Namazı bitirip Ammar’ı uyandırmış, Ammar’ın çığlığıyla ok atanlar kaçmış, Dinini her şeyden üstün tutan Abbâd’ım. O, âbiddi, ibadet içine işlemiş, Cesareti, bütün varlığını kuşatmış, Abbâd’ın cömertliği, her yanını sarmış, İman davasına can adayan Abbâd’ım. Resûl vefatından sonra savaşlar durmaz, Güzide ashap ki, sorumluluktan kaçınmaz, Riddet Savaşları’nda O, durdurulamaz, Fedakar, cefakar yiğit Abbâd bin Bişr’im. Abbâd, bir rüya görmüş Yemâme’den önce, O, gökyüzü yarılıp, yükseltilmiş göğe, Dostları demiş; “Dalalet bu şehitliğe, Yemâme Günü’nde fırtınadır Abbâd’ım. Yemâme’de, ortasında durur meydanın, Bağırıp şevkini yükseltmiş Müslüman’ın, “Kılıçlarınızın kını parçalayın,” Yalın kılıç düşmana dalandı Abbâd’ım. Berâ bin Mâlik, bahçe duvarını aşmış, Kan revan içinde kalıp, kapıyı açmış, Abbâd, en önde düşman üzerine dalmış, Şerefli günde şehid olandı Abbâd’ım. O’nun, akşam gördüğü gerçek olur, Son nefesini verene kadar hep vurur, Yemâme’de cennete güzel bir yol bulur, Selamlar olsun sana ey Abbâd bin Bişr’im. İbadetteki huşumuz Abbâd gibi mi? Kendimizi dava yoluna verdik mi? Biz, Allah aşkıyla iman ettik dedik mi? Allah yolu sevdamız oldu mu yiğidim. Şair: Abdullah Yaşar Erdoğan |
İslam doluyuz İslam !
Musab Bin Umeyr gibi
Talimimiz Muntazam