ISLAK İMZA
Islak imza
Sev dedi yürek. Ötesine bakma, berisi uzak, Sıcak bazen Bazen kurak Dolu dolu bazen Bazen sağanak. Sev dedi yürek Söze ne hacet Göze ne hacet Sev dedi sadece sev Sonunu düşünmeyerek… Aktı gönülden gönüle Sevda pınarı taştı döküldü Çağladı köpük, köpük Duruldu süzüldü Yinede vazgeçmedi Büyüdü çoğalarak! Sen çoğaldı, Ben soldu. Sen özledi, Ben kayboldu. Eksik kaldı senli benli Yamadı bedene her zerreni. Yinede vazgecmedi söz dinlemedi Miras kıldı varlığında yokluğunu Sırma saçlarında hüzün örgüsü Kaderime yazılmış k/ar kokan k/adın Özüme yamamış doğru s/özünü Sırra kadem ahu/zar k/adın Sen küstü uzak ufuklar artık Yıldızları ışıksız kara bulutlarda Acımasız amansız bir sancı başucumda Sen sundu zamansızlık Ruha isyanda bedende hazımsızlık. Sensizim…! Ay dolusundan yoksun ser’imde Hilal küskün gök kubemde Ağıtta çoban yıldızı gizeminde Öksüzüyüm Uludağlar eteğinde Gözümde pus Dilimde sus Gönlümde yas Bedenimde küs Yar böğrüne tutunmuş bir kaya misali Sen yağıyor dolu,dolu gök kubbe Yüreğim ürperdi heyelan içinde Gözyaşlarımla ıslanmış ıslak bir imza atmışım meğer, Yokluğunun her demine İçimin yangınları bitiremedi hasretini Issız bir koydaki dar ağacına astım hayallerimi Güneşin doğuşuna yazdım sana son sözlerimi Gel gör yerine getir son vasiyetimi Ölümsüleştir yararattığın eserini Can Cezayir Aydemir |