Gece Mavisi Bir MenekşeNe çakan bir kibrit Ne de kayan bir yıldız Boynu bükük sokak lambası değil Karanlık sokaklarımı aydınlatan Yüreğimin harlayan ateşidir Bembeyaz bir bulutun Düşlerime dokunuşu gibi Yaktığın Çoban ateşi Işıklı mızraklar gibi kirpiklerin Döne döne birleşirken Bakakalırım çoğu zaman Kanatlı düşlere Umutsuz, yorumsuz, acılar içinde Can suyu Yalnız benim gülümde çağlasın isterim Gün ışığı selamlarken yeryüzünü Yıldızlar yalnız sana parlasın Nereye gidersem gideyim Bu şehir arkamdan gelir Acılarım, korkularım, anılarım Karanlık gecelerde hiç çekilmemiş Bir hasret gibi Yüreğimde sızlarsın Karşılıksız severim bazen Biteceğini bilerek Umarsızca Keşke rüya olsaydı dedirten Tortu kalır geriye Hiçbir gönle düşmemiş Bir sevda olursun Gözlerimin bebeğinde Kalemim Nasıl yazarsa yazsın Nereye dökülürse dökülsün Aşka dair sözcüklerim Dilimde bitmeyen ağıdımsın Nazlı seher yelleri Dağıtırken bulutları Sevda yağmurusun Yalnızca saçlarıma yağan Kirpiklerimin ihanetine uğramış Başıboş gecelerimdeki Korkulu rüyamsın Gelmemiş bir baharsın hayalimde Kış görmemiş yediveren sevgin Kabuk bağlayan yaraların altındaki Durmadan işleyen Acımsın Toz duman bozkırlarda açan Nazlı gelinciğin Kanayışı avuçlarımda Gittiğim her yere Ardımdan gelen şehrimsin Gece mavisi bir menekşede Sabahın Yalnızca bana verdiği M u t l u l u k s u n... |