yar/a kış serzenişleri..
sayrı bir bakışa tutunmuş yüreği
iplik iplik çözülüyor yadında kalan günler.. çok uzaklara gider gibi bakmadan ardına sayrı ve çokça da korkak kaçıyorlar yalın ve kırgınken bir alıntıyla soruyor kendine kendi kendi değilmiş gibi.. mayıs ortalarının bir sahici çınar dalı oysa pencereye atılan taş camdaki çatlak sudaki dalga.. çil yavrusu gibi dağılıyor rüzgarı suskun sokakların adımları sessiz yüzleri kızıl saçlardan dökülüyor isimsiz boş bakışlar.. çok yaralar mı suskunluk adamı yara suskunluk mudur yoksa adamda bilmiyor.. pek çok şeyi kimse bilmiyor akıp geçiyor şehrin dev aynasından sesler görüntüler.. biz biliyoruz bir ses kaya gibi ağır kulaklarımızda bir renk ateş kadar yakıcı gözlerimizde.. bir gün bitecek elbet tutulan nöbet ne hüzün kalacak ne hasret sabret ey can az daha sabret.. 28/11/2012 ödemiş |