34
Yorum
33
Beğeni
0,0
Puan
1656
Okunma
Beter zamanların beterinden beklenen
Kara kuru sıska bir dilekti
Aslında beklediği hayattan.
Olmadı oldurulmadı.
Kırık bir zamanın
Kırık bir yüzü
Bambaşka hayallerin mezesiydi
O !…
Sıkıştırılmıştı mengene arasına dilleri.
Konuşmadı
Konuşamadı.
Sessizce bağırdı her gün ipini bağladığı
Duvardaki çivi deliklerine
“ Beni öldürün !.. ”
*
Doğruları paramparça edilmişti
Düştüğü fahişe rahminde daha.
Küçük küçücük bir kızın kâbusu olacağını bilemediği
Lavanta kokan giysileri ile yanına sokulan
Eli bastonlu adama
Güvenmişti.
Elinden tuttuğunda onüçtü.
Yatağına atıldığında onüçbuçuk.
Gözlerini kapadı
Sokağı düşündü
İçki kokan onlarca adamı.
Ağlamadı ilk kez !..
Oysa
Üzerindeki son masumiyet de kemirilmişti
Biraz önce.
Kustu ... Herşeyini ...
Fahişe annesinden nefret etti
Bilmediği babasından tiksindi.
İnancını yitirdi Tanrı’ya.
Ve ardına bakmadan devam etti
Ahlâk savunucularının
Doyurulmamış egolarının altına yatmaya.