Istanbul Yoktur, Nokta!
Camilerin avlusunda oturuyorum
Önümde mendil Bozukluk birkaç lira Kediler çalmak için Duvar üstüne tünemiş çeteler gibi Keskin keskin süzüyorlar Bir yabancıyım buralarda Dilini bilmediğim insanlar Bilmediğim lehçeler Aksanlar, para birimleri Polis sirenleri acı acı Arıyor bir yabancı Saklanıyorum sarnıca Üstümde harabeler Dehlizlerinde kaybolduğumun Istanbulu Nede habersiz sevildiğinden Karşılıksız sevilmeden Bir otel odasından çıkıyorum Gideceğim yer kalmış terste Tramvayda çığlık çığlık Laleli Ünitesite Kapalı Çarşı korkutuyor Süleymaniyede namaz başlamış Okulda ders başı Sırtını Dikilitaşa Bir ihtiyar yaslamış Ayasofya gibi esir Sultan Ahmet gibi Kalabalıklar içinde yalnız Bir sokak çocuğu oluyorum aniden Tinerciler yokuşunda koşan Arka sokaklarında yok oluyorum Karagümrüğün Açtığımda gözlerimi Tren raylarında sızmışım Bir sarhoş gibi anlıyorum Yalnızmışım Selver Metin |
Vurdumduymaz mı, olduk ne?
Sağlam dizelerdi şair, kutlarım.