UNUTTUM UNUTTUKLARINI
UNUTTUM UNUTTUKLARINI
Demiştim, “Her aşk vadesini doldurur.” Tükendi Tükettiklerimiz yanında Bir tükürük kadar değersiz ve kirli kaldı Bitti masal Aşk’ın kahramanı öldü Zûlamda, birkaç sönük anı, öptü alnımı Ve kayboldum kendimde… Özlemlerin özge’sinde acı Paslı bir duruş, şimdi resmin Suskularda dilin Geçmişe durdun, güldün… Kahkahalarının boşluğunda, nasıl bir boşluksa Yağdan kıl çeker gibi ayırdı bizi, benden… Kirpiklerini öptüğüm gün Gidişini gömmüştüm, defn-i defterime Ki; O da yalan oldu, her ölümsüzlüğünde sandığımız Bitmezliğinde bir aşkın Bitti işte! Topladın… Şehvetinin, atan bütün damarlarını Koynunda… Koynumda… Körlüğünde… Kuyulandık… Yakup’un Yusuf’a, hasret bilercesine kesti ikiye Öykünün en can alıcısından Bu masalda karıştı, periler diyarına An ve anı dûsturunda nefsin, sustu mu şimdi? Geçti mi? Ölümsüzlük iksirinin etkisi Sonsuzluğun, bu kadar mıydı? Kıt aklının sêvilerinde Git! Ve daha fazla kirletme Kiri arından, arındıranlardan… Unuttum, unuttuklarını Git ve git! 01:42 25.09.12 NÜRGÜL OCAK AŞK’ININ KUKLASI DEĞİLDİM, EL (SİZLİĞİN) DE! |