DİNdir Savaşlarını Yüreğim
Latin harflerinin dinletisindeyim dilin,
Fransızca bir kelime, Gelip yerleşmiş ab-ı hayat içmiş dilime, Dil çeşnisinde de karışık lügatim, Dizginleri mahmuzlanmış bir atım, Devlet babam Anayasamın sözünü dinler, Cumhuriyetimin altı oku yayında bekler, Atam’ın emaneti ilkem, İkinci maddesindeki nitelikleri ile yaşar ülkem, Kalpleri işgal eden mistik yanlarım, Bütün kalpleri sevgiyle nişanlar, Tetiksiz dilim, seferberlik içinde iğneli arım, Cephesi ayrılığa dayanamaz zamanlar, Komutanıysam şiirin, kuşatırım benliğimi, Kendi öfkeme ilk notalı emrim, Kelimelerim rütbesiz, biri diğerine, Savaş sancıları tutar kapı önünde, Kanlı ve ölü doğurur, bir avuç toprak, Ellerimin tersi bile tabanca olmayı sevmedi, Terhis ettim şafak sökerken dilim, Çocuk dünyamın tüm askerlerini, Ellerim şehit düşerken, sözlerim gazi kaldılar, Şarapnel, bütün misketlerimi dağıtır, Top çocukça inanmıştım sana, Ağzımın ‘’Kevser’’ sularında kelimeler biriktirdim, Savaş gemilerimi batırdım, rengi gözlerimde, Can simidimi kuşlara attım, Düşlerimi ‘’Düşman’’ olsun diye türetmedim, Saatli bombalara pusu kurmaz düşlerim, Ateşle barut yan yana durmaz şiirimde, Karanfillerim düştüğü yerden ağlatmasın, Faili meçhul kalmasın, keskin sözlerimin, Gülsün bütün tohumlarım ‘’Dinim aşkına’’ Kalemim yazsın, mendilim ‘’Kandil’’ olup silsin ‘’Ağlama Duvarı’’nın gözyaşlarını, Bayram sabahları doğursun güneş ‘’Miladi’’ dünyama Gözlükleri kırılmasın numaralı düşüncelerimin, Siyaset dinlere eşit uzaklıkta kalsın, Ve dinim benim özgürlüğüm, Başkalarını karıştırmasın yüreğime, Sinagog, Kilise, Cami… Aynı anda yalvarsın Tanrıya, Bir duaya muhtaç, avuçların sahipsiz dini, Tevrat, İncil, Kuran-ı Kerim… Kendi âminin de, ‘’Azrail’’ biliyorum kıyamazsın canlara, Görevin bu olmasaydı, Savaş, beyaz bayrakları lekeleyip, Elini kana bulamasın, Hüzün değmesin beyazımın ana rengine, Kanatmasınlar kanatlarımı, Rengi renge dinlet, sonra bağışla, Atom parçalanır benim dünyam, Kelimeler çatışma için de kendince, Savaş ve Barış birbirine zıt iki kelime, Sığınaklara sığmaz hayallerimin sonsuzlukları, Toprak ananın yüreği döşeli, Mayınlara bastırmasın adım atan umutlarımı, Bilmeden canını yakmasın diğer anaların, Savaş dumanıyla yükselir ruhları cansız bedenler, Kan kardeşim yaşam savaşını kazanır, Iskaladık şiirin en duygusal yanını, Tüy döker güvercinler, Mevsim değişir, soğuk savaş başlar, ‘’Hicret’’ eder tüm kuşlarım, Lisana gelir uzaktaki güvercinler, Noktalı bir harfi vardır, Nokta konulamaz laiklik üzerine, ‘’Çan’’ sesleriyle günah çıkarırız, sözlerimizden, Beyaz güvercin besler günahsız yanlarım, Kıtlık gelirse sevgilerime acıkan, Uçar gelir satırlarım, kanatlanır, Leylekler yeni doğmuş barışlar getirir, Mısralarına yuva yapılmıştır şiirimin, Kalemim imzalar tüm barışmaları, Yorulmaz iğneli dilinin tükenmez ucu, İşaret ve orta parmağım, Beşkardeş’in artık küsmeyeni, Küsmeyi unutmuş zafer işareti yapıyor, Şahit olur ‘’Şahadet’’ parmağım, ‘’Barış Görüş Olmuşuz’’ serçe parmağım uçalı, Gölgemin karanlığından korkarım ki, Aydınlıklara koşsun uyaklarım, Ruhumun törpülenmiş sömürgeci yanları, Lakin içim dışım kelepçeli, ‘’Çarmıh’’a gerilsem çivilerinden, Tanığı yok, patlamaz öfkelerimin, Kâğıdın beyazlığına güvenip, Açılıveriyor, kalemimin de traşsız yanları, Gökyüzüne batar sakallarım, Ve kesilmelidir, uzun satırlarım, Kaçar gider aklımdan şeytan uçurtmalarım, Sınırları olmadı dünyamın nefessiz çizgileri, Tel örgüler batmadı parmaklarıma, Saçım çözülür, heceden örgüleri, Nazım ölçülerim serbest kalır, Korkmasın beşiğinde bebeklerin rüyaları, Savaş, güvercin bakışlı çocukların, Melek kanatları ile yüzlerindeki umutların, Bir gamze gülüşünü çalmasınlar diye, Zeytin gözlerinden dallar yaparım, Barış Tanrıçası ‘’İrene’’ gücünü göster, Her ten rengi çorabım, Sıcakkanlı tutar yarınlarımı, ‘’Yedi Kollu Şamdan’’ gözümdedir ışığı, Adil ve eşit sözlerim herkese yeter, İki ismim var anlatamadıysa barışı, Ağaçlarımda kol atar dostluğa, Bu yaptıklarıma ‘’Yenice’’ bir isim koyalım, ‘’Dindir Savaşlarını Yüreğim’’ Barış hep vardı, savaşları sen çıkardın, Savaş Tanrısı ‘’Ares’’ Benim ilahi inancım kendi tek Tanrıma, Doksan dokuz ismin her birine ayrı duam, Sinem de saklıdır ‘’Kudüs’’ün kutsallığı, Ural-Altay ailesi kollarım, Dünyalar kadar açılır, herkesi kucaklarım, Son peygamberim ‘’Muhammed’’ Din ‘’Gittiğiniz yoldur’’ diyor Altay’ım dörtnala barışa yol alır, Kurşuna dizilmiştir, şaire azapsa kelimelerim, Namlu ağzını susturur parmak uçlarım, Mevzilendimse barışın en ön yerine, ‘’Düşündeş olalım’’ dünya seninle, Her imla yanlışından dönüyorum her gününle, Eylül’e sığmayan gününüz kutlu olsun güvercinlerim, Kafiyelerimin zafer kazanımları belki de bir anlık, ‘’Dünya ahiret kardeşim olsun’’ insanlık. Sinem Şanlı |