Çobanın hikayesiBir çoban sürüsünü otlatıyor Yanık kavalının sesi Kulağa hoş nağmeler yolluyor Hasret hüzün özlem taşıyor Yitip giden sevdasının acısıyla kavrulmuş Garipliğin ezilmişliğin yoksulluğun yükü omuzlarında Ertelemiş vuslatını başka baharlara Sırtımı dayadım yaşlı bir ağaca Karşımda başı dumanlı dağlar Ayaklarımın ucunda şırıl şırıl Bir dere akmakta Koyunların meleyişleri Kuzuların analarını emişleri Kuşların cıvıl cıvıl sesleri Ve doğanın her bir rengi Ortalık renk cümbüşü sanki Azığım bir kaç zeytin tanesi Biraz peynir bir baş soğan Yayıkta yeni yayılmış ayran Çağırasım geldi çobanı Ve erteleme Başka baharlara sevdayı Çok geç olmasın sakın Diyebilmeyi istedim Sonra vazgeçtim Desem de ne değişecekti ki Yoksulluğuna çare değildi ki Azığım boğazıma dizildi Gözlerimden yaşlar süzüldü Yürek garip çobana üzüldü Üzüldü üzülmesine de Çare değildi ki ahh keşke olabilseydi |
Karşımda başı dumanlı dağlar
Ayaklarımın ucunda şırıl şırıl
Bir dere akmakta
Koyunların meleyişleri
Kuzuların analarını emişleri
Kuşların cıvıl cıvıl sesleri
Ve doğanın her bir rengi
Ortalık renk cümbüşü sanki
VALLAHİ ŞÖYLE BİR YERDE OLMAYI ÇOK İSTERDİM.ŞİİRDE BU SEFER BANA UYGUN DİZELER.HAYAT İYİCE YORMUŞ BE KARDEŞİM YÜREĞİNE SAĞLIK ...SEVGİ VE SAYGILARIMLA...İBRAHİM KARAÇAY