ZAVALLI BEN
Yürüsem şu kaldırımları, sadece yürüsem,
Yolun sonu gelinceye kadar. Yürüsem şu kaldırımları, sadece yürüsem. Durmadan,bıkmadan, usanmadan. Virane olmuş yıkık bir şehirdi bu, Her yanı çamurlu, boklu yollarla dolu, Şimdi ben o yollardan geçiyorum, Heryanı çamurlu boklu yollardan. Şirimi karanlık bir o kadarda leş kokan, Issız sokaklarda, sokak lambalarının altında, Ağlarken, hiç hissetmediğim kadar, Kendimi yanlız hissederken yazıyorum. Geziyorum sabahlara kadar hayalinle, Karış karış, adım adım. Tarih on aralık ikibin altı, Yani benim doğum günüm. Üzerimde, bir zamanlara başkasına ait... Ama şimdi benim olan... Yırtık beş para etmez bir palto. Aklımda ise bir zamanlar bana... Ama şimdi başkasına ait olan... Adını anmak istemediğim, Kimsenin bilmesini istemediğim, Olanet kadın, o şeytan müsfettesi var. Bir cebimde bıraktım dediğim... Fakat içmek için fırsat kolladığım sigaram, Öbür cebimde biri yazmaktan, diğeri yazılmaktan, Bitap bir hale düşmüş Kağıtlar ve kalemler var. Bir yanda sokak lambası altında oturmuş, Birşeyler yazmak isteyen ben, Öbür yanda şaşırmış, bana bakan çiftler. Bir yanda ne yapaccağını şaşırmış , Ölümü bekleyen ben, Öbür yanda, beni mutluluğa götürmek için, Bekleyen eller. |