Köylerin Annesi Mekke
Hayır ile şer hak ve batıl kavga eder,bu sırra erilmez.
İşte Beytül Haramın ilâhi sınırları,ihramsız girilmez. Dağlarında av hayvanları örkütülmez, yitiğine el sürülmez. Saygı göstermiyenlere, şefaat eden, kimse bulunmasın. Aşağıdan yukarıdan cem olup ’Safa’tepesine geldiler, Allah’dan nur getiren elçiye,istemiyerek kulak verdiler. Önce tastik sonra inkar ettiler,O’nu yalnız bırakıp gittiler. O ikisi hiç bir zaman hafiflemeyen,azâp içinde bulunsunlar. Böğründe çörekleşmiş öyle kin vardıki o kadının, ’Resûl’ün sevimli kızları nikahındaydı onun evlatlarının, Helâl etmem sütümü,ne işi var bu evde O’nun kızlarının O ikisi hiç bir zaman hafiflemeyen,azâp içinde bulunsunlar. Ebu lehebe sen erkekmisin dedi,ipi eline alıp dağa çıktı. O hain kadın, topladığı dikenleri, geceleyin yola attı. Azgınlaşan nefsiyle dünya ahiret hayatını, yaktı ve yıktı. O ikisi hiç bir zaman hafiflemeyen, azâp içinde bulunsunlar. Mekke’de ilâhi mesajı,ne zaman ki kulaklarıyla işittiler, Utbe ve Uteybe’ye,baskılarla yüklendiler,işi sona erdirdiler Daldılar küfre,bizi yolumuzdan kimse çeviremez dediler. Hiç bir zaman hafiflemeyen, azâp içinde bulunsunlar. Kûsâyb ibni Kilâb’ı dirilt de seni ondan soralım, Eğer o tasdik ederse, Resûl’ümüz olarak tabi olalım. Servetimiz senin olsun,bu davayı bırak orta yolu bulalım, Hiç bir zaman hafiflemeyen, azâp içinde bulunsunlar. Resûl’ün, Kitabın, Kâbe’nin kıymetini bilemediler, Katillerin torunları,acımasız peygamberleri öldürdüler. Nasip olmadı onlara bir parça bez, kefensiz gittiler. Kahrolsunlar,hafiflemeyen, azâp içinde bulunsunlar. Güvenli Mekke şehrine, Beytül Mâmura yemin olsun, Ey Resûller ve Nebîler serveri,tebliğin bize ışık olsun, Dilerim Allah’dan sana kin tutanların gözü kör olsun. Ebu Cehiller, hafiflemeyen, azâp içinde bulunsunlar. İstanbul / Süleymaniye 1996 Ali Kılıç Kakiz |
Mekke bizim sığınağımız..