SADECE BAHARDAN MI....
ben her bahar geldiğinde böyle oluyorum
doğadaki tüm renkleri karıştırıyorum, biteviye yeniden renkler yaratıyorum kimselerin bilmediği bedenimden dışarıya taşıyorum da dağa, taşa, ovaya, yola velhasıl, dünyaya sığamıyorum dalından koparılmış kuru yapraklar misali bir girdaba yakalanıyorum çılgınca ne yöne olduğunu bilmeden savrulup duruyorum deliye dönüyor düşüncelerim doluya koyuyorum.., almıyor boşa koyuyorum.., dolmuyor ne, zaman benimle barışık ne ben zamanın peşindeyim ne de içindeyim dünyanın tüm hücrelerim hapsedildikleri kalıpların içinden kaçıp kurtulmak, bilinmezlere gitmek istiyorlar bahtına ne çıkar bilemeden illa ki tatlı sürprizler umarken varsın aykırılık olacaksa da içinde yüreğime laf anlatamıyorum yorulup bitap düşüyorum, koşuşturmaktan peşinde ya kulağı sağır, ya közü kör oluyor durduramıyorum canhıraş çırpınışlarını yığılıp kalacak bir yerlerde terk edecek bedenimi diye korkuyorum çaresiz.... gözlerim gördüğü ile yetinmiyor şu ağacın arkasında duran nedir.. neler gizli yapraklarla bezeli dallarının arasında karşıdaki tepelerin arkasında hangi görülesi yerler var.. şu kır bahçesindeki ahşap masada oturan ya da karşıdan gelen kendi içine dönük fani ne türden gizemler barındırıyor düşüncelerinde daha bir çok şey var sorulacak ve de cevapları aranacak öylece engel tanımayan içimdeki nehirler dikine akarken bir başka çağıldıyor damarlarımdaki kan uykularım karmakarışık, rüyalarım da.. kah gökyüzündeyim, kırlangıçlarla yarışta kah yerin yedi kat altındayım karanlık, uçsuz bucaksız dehlizlerde kimi zaman da deryalar içindeyim lakin bir damla suya hasretliğime çareler bulamıyorum.. ben, her baharda böyle oluyorum 01.04.2011 |