(İbrahim Çamalan’a Nazire)

Bende bir çok kadın tanıdım
Kimisi bekardı
Kimisi evli
Hepside sadık birer eş
Hepside birer ana
Henüz evlenmemiş
Genç kızlarda vardı tabiki aralarında
Hiç biri ardından laf ettirmedi
Hiç biri Halel getirmedi namuslarına

Zehra vardı hemen kapı komşumuz
Üç çocuktan sonra
Boşandı kocasından
Bir tek hedefi vardı
O da çocuklarını okutmak
Temizliğe giderdi, zenginlerin evine
Cumartesi Pazar da
Pamuk çapasına giderdi
Mahalledeki diğer kadınlarla
Gönlünden neler geçiyordu kimbilir
Ne bir artistin hayranıydı
Nede her hangi bir erkeğe dönüp bakardı
Ben şahit olmadım baktığına
Çocuklarının ikisi okudu
Biriside bir işe yerleşti

Bir alt sokakta oturan
Artis Şaziye
Ağzında sakızı
Baygın baygın bakışı
Birazda saflığıyla herkesin tanıdığıydı
Bırakın kalçasındaki
Bilmem neresinde ki beni
Boynundaki
Siyah lekeyi bile görmedik
Safçaydı işte

Sonra
Mahallede
Ufak tefek kadın vardı
Emine abla
Kocası hiç çalışmazdı
Kadın 25 yıl çalıştı
O baktı züğürt mustafaya
Bir gün olsun of demedi
Bir gün olsun dert yanmadı konu komşuya
Bir yandan çocuklar
Bir yandan iş
Bir yandan işsiz güçsüz kocası
O kadar enerjiyi nerden buluyordu
Ben hiç hasta olduğunu da görmedim

Ha
Birde bizim şu sokağın köşesinde
Sorhoş İbram vardı
Her gün içer içer
Karısı ismihan ve çocuklara saldırırdı
Kadının dayaktan gözleri morarsa da
Bırakıp gitmezdi
Garibim ana yok, baba yok, kardeş yok
Nereye gidebilirdi ki
Katlanırdı sarhoşa
Amma mahalleli
Sarhoş İbramı 10 yıl sonra hizaya soktu
Bir daha içip
Karını ve çocuklarını döversen
Mahalleden süreriz dediler
Sonunda İsmihan da kurtuldu
Çocukları da

Tabi ki
Okullar kapanınca
Yaz aylarında Köye giderdik
Bizim de üzüm bağlarımız falan vardı
Köyün tüm kadınları
Ayşeler, Fatmalar, Ümmüler ve diğerleri
Kocası, at eşek üstünde
Onlar sırtında çocuğu
Haziran sıcağında
Yaya giderlerdi, tarlaya, bağa
Akşama kadar çalışır
Akşam yemek ve çocuk bakımı yine onların
Bir gün isyan ettiklerini görmedim
O nasırlı elleri
Çatlamış dudaklarıyla
Nasılda severlerdi bebelerini
Kocasının sözünün üstüne söz koymaz
Bir yere giderken
Üç adım geriden takip ederlerdi kocalarını


Mahallenin gülüydü Semiha
Lise de okuyordu
Hani bir içim su cinsinden
Ama komşu kızı
Alıcı gözüyle bakmak ne mümkün
Biz 15 genç
Mahallenin namus bekçisiydik
Bizim güdük Hasan
Mahalleye bir yabancı genç gelse
Haber verirdi
Gelen gencin hemen etrafı sarılır
Başlardık sorgulamaya

Hele hele mahalleden
Bir kadına bir kıza birisinin laf atması mümkün mü
Bu yüzden dövdüğümüz genç sayısı
Yüzü geçmiştir
Hiç unutmam
Okul dönüşü laf attıkları
Mustafanın kız kardeşi için
Gencin mahallesini bastık
Üç polis ekibi zor dağıttı bizi

O yıllarda biz
Ya yazlık simada
Ya kahvede
Ya da Mahellede futbol oynardık
Başka eğlencemiz mi vardı
Ama dostluk vardı
Arkadaşlık vardı
Ortaokulda iken
Benim kıza birisi musallat olmuş
Tabiki ben bunu duydum
İki arkadaşım ertesi günü çocuğu piçman etmişler
Tabi ki ben kahraman oldum

Ben
Bu güne kadar
Ne bir kadının kalçasındaki “ben”’i gördüm
Ne de 85 numara sütyeni ölçtüm
Ne bir kadın çağırıp sıkıştırdı
Nede ben o tür kadınların peşinde dolandım
Kafayı kaldırıp bir kadına bakmak
Bizi Saunaya girmiş gibi yapardı
Bir kadınla adın çıksa
Yada o kadının adı çıksa
O mahallede durması mümkün mü
Alimallah evi taşlanırdı
Kötü kadına çıkardı adı


Kısacası dostlar,
Yaş Elli altı
Ömrün üçte ikisi gitti
Ben de bir çok kadın tanıdım
Anadolu kadar asil
Anadolu kadar şiarlı ve ar’lı

SADIK DAĞDEVİREN
Aşık LÜZUMSUZ