Harmana Gel
Ne hükmü geçer, geçmişin; yeni varken sözüme
Ne ön değildir, geçmiş; salt görünmez gözüme Yağan hava gibi; on beşimdir atmışım; özüme. Bende ben olan yürekli; durur kesikli sürekli On beşsiz yok ki atmışım; geçmişi şimdiye katmışım Bir uyandım ki; ben kuş, sen şahin uyanık yatmışım Ne hükmüm geçer doğan güne; ne söz değildir hüküm Bir yüküm bir büküm söz gün olunca gün söz olur hükmüme Bu gün seninle evinimim; dün sevdim diye Dünü olmasa gün ayrılığa konur mu hiç? Vaz geçilmez mi ki, dün evdimdi diye? Öyleyse Bir düne, bir güne; bedduası ne diye? Bir ayrılığı bakarım duyuş benle ateşi suzan Bir şimdime bakarım da az önceyle tuz buz an Var git gönül var git, ben davacın olmam Hüküm olura görülür ama ben savcın olmam Hodgam ile alıp malı davalı davasız götüre Sanmayın ki ben değilim zaman üzerine ötre Geçmişi ne sanırsın ki sen geçmiş, geçmiş Harmanda ne koymuşsan, hatılla gelir önüne Ne kaydım düşer; ne küreğim elsiz, dönüne Ne yer benimle, ne zaman bensizdir sönüle Bir mini minnacık katre bile değille ben Ağaç diker, yol çiğner, nefes ederle yen Düşer kalkar; bir yel esmişle bayram söyleyen 05.11.2012 Yağan hava: sen, yağışı şimdi yağmur olarak görürsün. Oysa yağmur geçmişin içinde, geçmişin hazırlığı ile olan birikmedir ki şimdi yağmurdur özümüze. Evmek: acele etmek tez canlı davranmak Suzan: Yakan Ötre: Arap dilinde, Arap harfleri üzerine yazılışla; sesleri u, ü; okutan harekelerden biri. Harman: Sapıyla birlikte derlenen tahıl başağı, yığınıdır. Daha sonra harman öküz ve döven koşumu içinde sürülür. Sürme işlemi sonrası sap samana dönüşür. Tane de (buğday da), başaktan ayrılır. Harmanın samanı kışın öküze yedirilir. Ne var ki harman sürüm esnasında gerek sahibinin özensiz olmasından ötürü, gerek öküzün, öküz oluşundan ötürü, öküz; sürülen malaganın içine eder (çiş yapar). Hatıl: ağıl ve ahırlarda hayvanların yem ve saman yedikleri tahta yapılı, taş yapı; ya da beton, sac yapılı; enleri ve düşey yanları kapalı; üstü açık kanal boyutlu yemlik gereçleri. Harmanda eden öküzün önüne ettiği dışkısı yem ve samanı yerken saman içinde oluşla, burada önüne gelir. |