KIŞ GELİYOR
kış geliyor yapraklar sararıyordu
hava kararıyor ömür törpüleniyordu zenginler kuş tüyü yatakta horul horul uyuyor yoksullar sobalı kuşkanatlı evlerinde kömür bile bulamıyordu kış geliyordu soguklar başlıyor hava çirkin yüzünü gösteriyordu ayazlar başlıyor erkenden fabrika işçileri yollara düşüyordu delik ayakkabıları su çekiyor morarmış yüzleri inşaat işçileri demirleri bükerken kalıpları çakarken elleri sızlıyordu kış geliyor kar lapa lapa yagıyordu sokak lambalarının ışığında düşerken kaldırım taşlarına düşüyordu evsiz barksız sokakta telefon külübelerinde harap evlerde parklarda banklarda yatan kimsesizlerin saçlarına küme küme olmuş kar düşüyordu ıssız sokaklarda köpek havlaması duyuluyordu başından ayaklarına kadar ıslanmış uzun ve cılız bedenli sokak çocuklarının kemikleri sayılıyordu yırtık elbiseleri pul pul dükülüyordu kış geliyor kar yagıyordu kar öfkesinden kuduruyor tipiye dönüşüyor ara sıra sulu sepken yagıyordu zaman geçiyor hava usul usul aydınlanıyor şafak söküyordu ıslak caddelerde iki temizlik işcisi biri ucuz bayat sigarasını yakmış cigerlerine kadar çekiyordu dumanlarını belliki düşünüyordu boşa harcanmış hayatlarını diğeri memleket hasreti çekiyor yanık bir gurbet türküsü mırıldanıyordu romatizma oluş dizim dermansız odalar sobasız sokaklar dumansız kar kafası karışık saçı başı dolaşık yağıyordu ara sıra insafa gelip kar yumuşak yumuşak yağıyordu usanınca gökyüzünden yağmur olup düşüyordu sabaha karşı hava ayaza çekiyordu öksürsen nefesin hava buz tutuyordu kış amansız geliyor yer yataklarında çocuklar tir tir titriyordu çilekeş yoksul hayatlar varoşlarda başlamadan bitiyordu kış bastırıyor kar lapa lapa yağıyordu kirlenmiş bedenlerdeki ruhları duyarsız vicdanları çöplüğe dönmüş yalan dünyayı bembeyaz bir örtü gibi örtüyordu etrafı bir yorgan gibi kapatıyordu K.MARAŞ/AFŞİN |