6
Yorum
6
Beğeni
0,0
Puan
2564
Okunma
sevişsen ya
gerçekleyin kavruk tanımlı
sevmenin hatmini indirmiş kalbimle
zülden züle terfi eden
koygun gecenin öte yarısında
anlamına iltica ettiğim
kahvenaz bakışlarının himayesinde uyusa su
sen kırpmasan ya gözünün sözünü
eşikte bırakılmış Kasım ıslağı türküler ve
yırtılmış pazen elbisesiyle
yaralı bereli tüm mevsimler için
adam asmaca oynayan tarihin ve cellatların meydanında
dokunsan ya kahrına nabzımın
damarımda dolaşan elemine ruhumu adadığım
bir çift kınalı martı ellerim rüzgârın sakatladığı
ve masalların teğet geçtiği
sarıca çimenlerin hazanpatı
kirpiği yanağına devrik cümlelerim
döksen ya hatır tozunu
üstüme başıma tutam tutam
işlese iliklerime
ol şifa niyetine
geçse parmak uçlarımı yakan göç sancısı
boynuma boynuma giyotinlerin keyfe keder indirilmişliği
kelime kelime hakka aşık
kaleminde gönlünün meramını ele verenler için
nerede kesilir umut
ya da
nasıl tıkanır yüreğin kulağı
neden duyan sağır olunur
sırtlanmış yazgısını yitip gitmişlerle
sıklamsevda
Araf’ta kalmışların avazına yahut
götürsen ya beni
kendine (s)el olmuş şu coğrafyaların ölü toprağından
oluk oluk talan işgalinden hüznün çekip alsana
aklı karışıyor dudaklarımın
tutunamıyorum dahası ömrü ey aşk
bahar yüklü dallarına sırmasıra paragrafların
bakamıyorsun ki aynalara
kasvet tütsüledi miydi bi’kez içini
yaban kalıyorsun kent kaldırımlarında çiğnerken
okunaksız yaşam artığı ilan edilen kendi gölgeni
nakli olanaksızlaşıyor yüzüne gülüşlerin
ve geçmiyor yalnızlık
geçmiyor haksızlık hiçbir şekilde insanım diyenin gırtlağından
un ufak olsa dahi
var elbet başka şeyler de
örneğin daha önemlisi ülkemin baş ağrısı
kekeme yeminler kapitalizme hürmet bireysel menfaat
kişisine göre hak
çıkara istinaden düzenlenmiş hukukla
salla parti saltanat
yani bu ne perhiz
bu ne lahana turşusu
emanete hıyanet nükseden kanser kötü niyet
iyi şair oluyorsun
aynı harflerle bunları sık tekrarlamayınca
gereksiz söz israfı ve hastalıklı sayılıyor şiirler
heder boyu uzun uzun yazılınca
üstüne sır döşeniyor faili meçhullerin gerçek aydınların
ah o memeleri süt sancısı alnı yaşamak kırışığı analar
babalar diyorum
kıt kanaat aldığı zaman eskisi yamalı ceketiyle
saçı sakalı kederden beyazlamış
şu yüzyılda bilmem kaçıncı meydan muharebesinde değil
can içi evlatçığını teröre şehit vermiş
gözü kan çanağı babalar
onlar ki göğüslerine muskalarken acılarını
olsa ya diyorum herhangi bir paralı koltukbaşkanı da
asker eyleyip oğulcuğunu geri dönüşünü görememiş
"vatan sağ olsun" desin üstüne
"Allah devlete millete zeval vermesin"
ha! bir de şimdi
dört artı dört kampları kurdular
ilime bilime irfana hürriyete gark olmuş
laik muallimler yetişecek
yedi düvel görecek
âlimler çıkacak her dalda bilim ve sanat adamı
öyle burnunu kıvırmasın kimse
değişim şart zira
evelallah iman gücüyle
inşallahlarla ve maşallahlarla eğitim şart
dolayısıyla tez elden aşılanmalı
yurdumun henüz biberon çocukları
Özgürlük Demokrasi Cumhuriyet mi
bak bunlar cıss yasak ve çok tehlikeli
panzerlerle barikatlar çekiliyor
milli kutlama alanlarına
sonra tarihe geçiyor koca bir ayıp
alçakça bir ayıp daha
sürmanşet utanç sürmanşet tezgâh
şaibeli tabii ne çeşit çirkef bu
önce kömür dağıtsınlar oy dilensinler kapı kapı
beslensinler
vatandaşın cebinden havaya suya kesilen vergisinden
şişirsinler karınlarını hortum hortum
semirsinler çatlayıncaya kadar
sonra tükürsünler yedikleri kaba
emir versinler bilumum zevat maaşlı kölelerine
sıkılsın halkın ciğerlerine ciğerlerine
dini bütün bir baş düşmanın kutsal biber gazı
bağışla
sana güzel şeyler anlatacaktım
fakat bıraktım
herhangi bir imgeye sığmayan göğsümün yaşını
anlasana
insanlar
insan altı insancıklar sesler çığlıklar robotlar
yatalak ve (s)ağır rezil bir zamandayım
bundandır yorgunluğum
nankörlüğedir hiç şüphesiz bezginliğim
riyayadır nefretim dahi yılgınlığım
ki ben her şeye rağmen
üç yüz altmış beş gün yirmi dört saat
yine de provasını yapıyorum hiç yazamadıklarımın
çünkü bilsen bilebilsen ahh!
sana henüz söyleyemediğim
içimde daha kaç zencefilli cümle kaldı
öznesi fiiline denk
ve buram buram özlediğim yaşamak
sayıklamalar arasına sıkışmadan parçalanmadan
alabildiğine huzurlu
duaların sonuna eklediğimiz
âmînler kadar anlamlı
sevişsen ya
kifayetsiz kafiyelere inat
sevmenin hatmini indirmiş kalbimle
çıkıp gelsin umut nefes alsın her saniye
örgüsünden kestiğim saçımdan öpüversin
şiir niyetine
vasiyetimdir
sana bağışlasınlar ismimi ey aşk
Yaratan’ın bakışları altında
O’na aşkla secde edip alfabesi gül kokan
kirpiklerine melekler konmuş
yâr kalıp bir diyarın aşıkları için
.
.
.
Sevinç USLU
( hare / İstanbul-2012 )