Griya..evet Gülderen hohlayıp duruyorum şu sıra ki epeydirin eskisinden kalma bi’huy benimki sunturlu küfürler ediyorum ulu orta yönetilemez bir sancıyla nefes darlığı çekiyorum gidip geliyor ya yenisi herkesin bilip bitirmediği şu kurşun (s)açılımı çağda dört dönüyor dünya sayesinde iblis yaverlerinin cinsi cibilliyetsiz aleni puştluklarıyla eğriye eğri doğruya doğru Gülderen sin içinde pek güzel sesin duymuyor anlamıyor da değilim sen mırıldanırken kulağıma Simanov’un "bekle beni"sini aslına bakarsan optimist kelimelerle sıtkı sıyıran hayatın tuz haznelerine ben de bal damlatmak isterdim dilimden sıralı mevsimlerin düeti eşliğinde fakat karnı acıyla doymasaydı çocukların eğer yaşamaktan yana başı ellerinin arasında düşünceden suçlu adam olmak yüzünden sakıncalı adamların gökyüzüne inşaa ederdim ranzalarını ama sevgiyle aşktan ışıktan meselâ şayet görmeseydim sayısız ortalı kederlerle insanın bedelli hüzünler ansiklopedisine dönüştürüldüğünü ve eğer tahammülüm mümkün olsaydı yalama yorgunu egosistem tabletlerinin fuzuli yere oksijeni tüketmelerine beher içimin gergini (s)empatiye müsait değil balkım balkım romantik harflerle bulutsuz billursu imgeler türeterek kafiye kürüyle güneşe kilim serip yayılamamam ki Gülderen nefretimin boyutu yok takığım anlayacağın azılı acziyetin sosyal familyalarına ezelden ruh ağrısı çekiyorum /ve-REM/ gün saat sabah akşam GRİYA sermayesi sanatın bilinçaltı şiir kanaması ve mide bulantısı zul vadisinde ömüre ihale edilen cinnetle faslına bakarsan gidişat besbelli kir ve irin soysuz iktidar krallığı artı muhalefet çakalları eşittir yalan balçık siyasetin el birliğiyle dem bu dem zor kabul zira hırs istiyor bu şekil yarınlar için çabalamak çıkarlarını yüzdeye vurup parlata parlata emedur tavsiyeli laftan gaf icra ettikleri kıçlarına zamkladıkları koltuklarıyla dokunulmaz saltanatlı muhteşem localarında sürü sürüsü de arkalarında tamamen duygusal özveri atlası onlar katıksız kavramını yaran çapraz kur çalgıçları ki bizzat kendilerine çalışan aziz menfaat tanrılarının kutsadığı güvenevimi güveler yedi Gülderen bu benim kendimin kendine cinayeti diyemem kanırtan zulüm isyan doğurur bilirsin yerle bir eden eylem hâliyle yani umudunu kaybetme sen hani ya toplamaya kalksan şimdi bunca sayıklamalarımdan bir şiir çıkmaz amma bakarsın günün birinde boş cebin ceremesini çekmez fakir fukara dudağımda olmaz koca bir çıban GRİYA işte ben ancak o zaman geniş geniş mısralar okurum sana Volter’in Kandid’inden methiyeler de düzerim ALİMALLAH öperim alnından gör nasıl yeniden doğan insanlığı evet Gülderen Gülderen? ../ ah gidi virane avlumun ütopik kedisi sana ne diyeyim bilmem ki uyudun yine değil mi her zamanki gibi hor hor utanmadan her zamanki gibi derinden . . . Sevinç USLU ( hare ... İstanbul / ... ) ** kıymetli Edebiyat Defteri’me, bu eşsiz yapının saygın mimarlarına, şiirimi seçkiye layık görüp, güne taşıyan değerli Seçici Kurul’un saygıdeğer ustalarına, paylaşımlarıyla onurlandıran değerli şiir büyüklerime ve yüreğini aşk ile, Kültür - Sanat ve Edebiyat’a yaslamış şiir (g)özlü tüm kardeşlerime üleşilerinden ötürü kalben teşekkür ederim. selam ve daim saygılarımla... |
Çok içten ve samımı bir anlatım dili var... Göndermeleri, ironileri yerli yerinde kullanmış. Kendi öznelliğinden, toplumsal dokuya sair bölünmeleri, düşünceleri ortaya koymuş... İnsanı çelişkilerin, insani acıların edebi dile yüklenmiş zenginlik ve incelik içinde parçadan bütüne yönelik sergilenmesi olduğunu söyleyebiliriz...
İnsanın kendisinin olmak istediği ile toplumun genel kavrayışlarının ona yüklemeye çalıştığı insanlık arasındaki yarılma sonucunda daha verimli eserler ortaya koyuyor... Şair belkide hem kendini, hem de hayatı bir ilişkiler bütünü içinde tanıyor, sosyalleşmeyi böyle ortaya koyuyor... Şairin ifadelerinden genele baktığımızda; kendine has bir stili ve dili olduğunu söylemek gerekir... Okudukça dilindeki bu anlam zenginliğinden haz alıyorsunuz... Yazdıklarında bir ölçü, denge ve hayal gücü kendini gösteriyor... Bu gücü dizelerine oldukça yansıttığı içinde pek çok lana sakınmadan ayna tutuyor...
Eğilimi olmayan saf yoğunluk, bengi bir dönüş içinde dizeler okurda kendini buluyor...
Emeğine sağlık, yeni kelimelerde buluşmak dileğiyle...